1975 yılı Mart ayı bu etkilerden bir diğerine sahne olmuştur: ABD'nin Mısır üzerine uyguladığı ambargodur. ABD'nin ekonomik yardım-ambargo kaldıracında 1975 yılı, İsrail'in Mısır ile görüşmeleri kesmesi sebebiyle İsrail'in yeni ekonomik ve askerî yardım taleplerini dondurmasına sahne olmuştur. Bunun üzerine Amerikan senatörleri Başkan Ford'u İsrail'in ekonomik ve askerî ihtiyaçlarına cevap vermesini isteyerek içerideki Yahudi lobisinin etkisini göstermiştir. Haziran ayında Başkan Ford, Mısır ve İsrail liderleriyle görüşmesi ABD'nin arabuluculuğunu tekrar gündeme getirmiştir. ABD, İsrail ile Mısır arasında ikinci bir anlaşmaya aracılık etmesi öncesinde, Eylül ayında İsrail'e toplamda 2 milyar dolarlık yardım içeren başka bir mutabakat zaptı imzalamış, ayrıca İsrail uzun vadede gelişmiş silahları temin etme sözü vermiştir. Buna ilaveten Ford hükûmeti İsrail'in varlığını tanımadıkça ve Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi'nin 242 ve 338 sayılı kararlarını tanımadıkça Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ)'yü tanımayacağını veya müzakerelere dâhil etmeyeceğini belirtmiştir. 1975 sonu, Lübnan'da mezhep çatışmasının iç savaşa dönüşmesi ve Suriye güçlerinin Haziran 1976'da savaşa dâhil olarak Lübnan'da 2005 yılına kadar kalmasıyla sona ermiştir. İç savaş, Lübnan meclis üyelerinin Taif'te görüşmelerinin ardından 1989 yılı Ekim ayında sona ermiştir.
ABD'de Jimmy Carter'ın başkanlığı döneminde 1977 yılında Cenevre Konferansı'nı yeniden canlandırma ve geleneksel ABD yaklaşımı olan kapsamlı çözüme geri dönülmüştür. 1977 yılı sonunda Orta Doğu tarihinde dönüm noktalarından biri daha gerçekleşmiş, Mısır Devlet Başkanı Enver Sedat Kudüs'ü ziyaret ederek Yahudi devletini ilk ziyaret eden Arap lider olmuştur. Daha sonra İsrail Başbakanı Menachem Begin ile Mısır Devlet Başkanı Enver Sedat, İsmailiye'de görüşmüştür.
1978 yılında İsrail, FKÖ ve diğer silahlı gruplara karşı Güney Lübnan'a ordusunu göndermiştir. Bu durum, İsrail'in çekilmesi ve ABD ve BM'nin baskısıyla Lübnan'da bir tampon bölge oluşturulması ve bir BM Lübnan Geçici Gücü (United Nations Interim Force in Lebanon-UNIFIL) göndermesiyle sonuçlanmıştır. ABD'nin Orta Doğu ülkelerine silah paketlerinden bir diğeri de Nisan ayında İsrail, Mısır ve Suudi Arabistan'a gönderilmek üzere Kongre'ye sunulmuştur.
1978 yılının 18-19 Temmuz tarihleri, Orta Doğu'da bir kırılmayı içeren Camp David görüşmelerinin gerçekleştiği günler olarak tarihteki yerini almıştır. İngiltere'deki Leeds Castle'daki Camp David görüşmelerine İsrail, Mısır ve ABD delegasyonları katılmıştır. 4-17 Eylül tarihlerinde de Camp David Barış Konferansı ABD Başkanı Jimmy Carter başkanlığında gerçekleştirilmiş ve tarihi İsrail-Mısır barış anlaşmasının çerçevesi oluşturulmuştur. Resmî barış anlaşması için görüşmeler Ekim-Kasım aylarında sürmüştür. Ayrıca Filistinliler adına Batı Şeria ve Gazze'de Filistin özerkliğini kuran anlaşma oluşturulmuştur.
Camp David'teki bir diğer gelişme de ABD'nin İsrail'in Sina'daki hava üssünü Negev'e taşımasının sağlanmasına söz vermesidir. Bu gelişmelerin Arap dünyasındaki yankısı ise olumsuz olmuş, Enver Sedat'a 10 yıl için anlaşmayı feshetmesi karşılığında her yıl 5 milyar dolar önermişlerdir. Bu sürecin sonunda Enver Sedat 6 Ekim 1981'de Mısır'da suikaste uğramıştır. Yerine Hüsnü Mübarek geçmiş ve o da İsrail ile barış yapılan barış anlaşmasını yürürlüğe koymuştu. Anlaşmanın İsrail tarafından yürürlüğe konulmasının sonuçlarından biri de 1982'de Sina'dan çekilmesidir.