Türkiye’de çocuklara sadece odaklanma sorunu için yılda 600 bin kırmızı reçete yazılıyor. Çocuklarınızın beyin hücrelerini artıramazsınız ama değiştirebilir ve problem çözme gücü verebilirsiniz. Brain Fit Studio zihin egzersiziyle çocuklarda görülen sosyal uyum ve dikkat eksikliği gibi sorunlar çözülebiliyor.
Okul, birçok çocuk için bir dönemin kapılarını açarken bazıları için de baş etmek zorunda oldukları zorluklara yenilerinin eklenmesi anlamına gelebiliyor. Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB) nedeniyle eğitim hayatında birçok sorun yaşıyorlar. Sınıflarında yerinde duramayan çocuklar, sürekli öğretmenleri tarafından uyarılıyor, arkadaşları onları dışlıyor ve küçük yaşlarda başarısızlık hissiyle karşılaşıyor. Bazı testlerin de devreye girdiği bu süreçte ebeveynleri bekleyen kimi sıkıntılar da var. Çocukları sadece matematik becerileri ya da zeka seviyesi üzerinden değerlendiren testler birçok uzman ve eğitimci tarafından ‘yetersiz’ bulunuyor ve yeni değerlendirme yöntemleri geliştiriliyor. 2001’de Singapur’da geliştirilen ve kısa bir süre önce Türkiye’de de uygulanmaya başlanan Brain Fit Studio da bunlardan biri. Birçok test çocukların sadece içinde bulunduğu durumu ya da zeka seviyesini ortaya koyarken Brain Fit Studio’da kullanılan ‘CogMap’ (Cognitive Map/ Bilişsel Harita) testi çocuğun sosyal ve duygusal alandaki durumunun belirlenmesini de sağlıyor.
BÜTÜNCÜL YAKLAŞIM ÖNEMLİ
Uygulama hakkında görüşlerine başvurduğumuz klinik psikolog Halil Güngör, şunları söylüyor:
“Çocuğu bütün olarak ele alıyoruz. Hatta ailelerin çocuğu nasıl gördüğünü ortaya koymak için onları da sürece dahil ediyoruz. Sizin çocuğunuzu nasıl gördüğünüz ve onun kendine yönelik değerlendirmesi arasındaki eşleşme, sosyal uyumu gösteriyor. Bazen anne babalar çocuklarına, onların kaldıramayacağı benlikler giydiriyor. Bizim istediğimiz çocuğun gerçekliğini ortaya koymak ve gelişime açık olduğu yönleri tespit edip bunu sağlayacak eğitimler vermek.”
Güngör, 7-16 yaş aralığındaki çocukların en büyük sıkıntısının odaklanamama olduğunu belirterek “Sağlık Bakanlığı verilerine göre geçen yıl çocuklara 600 bin kırmızı reçeteli ilaç yazılmış. Bu ilaçların yan etkileri de var. Ergenlik, ikinci doğum gibidir. Bedenen ve zihnen yenilenme oluyor. Amacımız çocuk gerçekten hiperaktif bile olsa ilaç almadan hiperaktivitesini kontrol altına alabilmesi ve zihinsel gelişimini tahribata uğratmadan gerçekleştirebilmesi” diyor.
Çocuklar öncelikle sosyal-duygusal, dikkat, işitsel, görsel ve psikomotor beceri alanlarında değerlendiriliyor. Güçlü ve zayıf yönleri ortaya konuyor ve ihtiyaçlarına göre, onlara özel programlar hazırlanıyor. Beyin hücreleri çoğalamadıkları halde değişim gösterebiliyorlar ve programlar da bu özelliği geliştiriyor.
FUTBOLU NEDEN SEVMİYOR?
Psiko motor beceriler ölçülürken çocuğun el yazısı hızına da bakılıyor. Motor becerileri yetersiz olan çocuklar, genelde ‘sakar’ olarak biliniyor. Bu çocukların futbol ya da basketbolu sevmediğini, sevse bile izlemeyi ya da kaleci ve defans gibi hızlı karar almayı gerektirmeyen alanlarda oynadığını söyleyen Uzman Psikolog Halil Güngör, “El becerisi ve refleksler, aynı zamanda hızlı karar verebilme becerisini de gösteriyor” diyor. Testin ardından 18 sayfalık bir rapor hazırlanarak ‘hareket, görsel, işitsel, odaklanma ve duygusal zeka’ başlıklarını taşıyan programlardan çocuğa özel bir süreç oluşturuluyor.
FAYDASINI GÖRDÜ İŞE KOYULDU
BraIn Fit Studio’nun Şişli şubesini açan Esra Zarakol’un 16 yaşına giren oğlu ilkokula başladığı yıl dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu tanısı almış. “Yıllarca psikolog, psikiyatrist gezdik. İlkokul ikide ilaç kullanmaya başladı. Ta ki Brain Fit Studio ile tanışana kadar” diyen Zarakol, şöyle devam ediyor:
“Ben başlangıçta ilaca şiddetle karşı çıktım. Ama bize tavsiye eden psikiyatr ‘Bakın bu çocuğun elinde değil. Okulda yerinde duramayacak, sınıfın düzenini bozacak. Öğretmeni devamlı kızacak, arkadaşları arasında tu kaka olacak. Başarısızlığı öğrenecek’ dedi. İlaçla odaklanabilmeyi ve sorumluluk alabilmeyi öğreneceğini söyledi. Henüz küçük bir çocukken başarısızlık duygusu yaşamasın diye oğlum, okula gittiği her gün bir ilaç kullandı. Her yarıyılda en az teşekkür aldı. Öğretmenlerin çok sevdiği çocuk oldu.”
Zarakol, oğluna yapılan CogMap testi sonuçlarını okuyunca oğlunun sorununu tam olarak öğrenmiş. “Ben onu vurdumduymaz zannederken, meğer o duyduğu sesler, heceler üst üste bindiği için anlayamadığından tepki vermiyormuş” diyor. Oğlunun ilacı bıraktığını, ders notları düşse de karnesinde zayıf olmadığını, her şeyden daha önemlisi mutlu ve daha özgüvenli hale geldiğini büyük bir keyifle anlatan Zarakol “Meğer içten içe her gün ilacı içmekten dolayı strese giriyormuş. Şimdi çok mutlu almadığı için” diyor. Zarakol, oğlunda gördüğü bu iyileşmeyi daha fazla çocukla paylaşabilmek ve ebeveynlere de yardımcı olmak için kariyerini bu alana kaydırdığını da sözlerine ekliyor.