Bu Prandelli’yi anlamak mümkün değil. Bütün dünya 4’lü defans oynarken sen kalk 3-5-1-1 düzeniyle Sivasspor karşısına çık!
Chedjou, Melo ve Semih üçlüsünün arkalarına atılan her topta ilk 15 dakikada 3 net gol pozisyonunu kaçırdı Sivassporlu Aatıf ve Burhan.
Kulübeden mi söylediler, oyuncular mı gördü, ne olduysa bu dakikadan sonra Prandelli birden 4-4-2 düzenine döndü.
İtalyan hocanın Şampiyonlar Ligi maçında ilk 18’e almadığı, Balıkesir deplasmanına götürmediği Olcan, dün geceye damgasını vuran en önemli isimdi. Chedjou’ya attırdığı duran top ve yaptırdığı penaltı ile takımı şaha kaldırdı.
Burak’ın kötü penaltısından dönen topu gol yapmasından sonra bütün takım oyuncuları el ele kulübeye gitti. Biz bir takımız ve bizi kimse bölemez beden dilini herkese mesaj olarak yolladılar..
Çünkü onu cezalandıran, kadroya dahi almayan adama gitmek istemedi. Bunu ifade etmesi bence kötü de durmadı.
Sivasspor takımına gelince.. Kaliteli oyunculardan kurulu, açık futbol oynayan ve devamlı gol arayan bir takım. Roberto Carlos’u da ayrıca bize seyir zevki veren bir takım yarattığı için tebrik ederim.
Galatasaray ikinci yarıda skoru koruma sevdasına düşünce Sivasspor’un baskısı altında sahasından bile çıkamadı. Seyirci avantajını iyi kullandı Galatasaray.. Ancak ikinci yarıdaki futbol anlayışı devam ederse üzülmeye, kırılmaya devam edecek görüntüsü verdiler. Galatasaray’ın ikinci 45’de pozisyonu yoktu, ileriye çıkma hiç yoktu. İlk yarıdaki futbolla ikinci yarıdaki siyahla beyaz gibiydi.. Skoru koruma ve korkaklık ön plana çıkınca az kalsın maçı kaybediyorlardı.
Benim bu Prandelli’yle ilgili hala ümidim yok. Bana hep çakma İtalyan gibi geliyor. Galatasaray’ın bu maçı kazanması takım adına moral oldu, biraz olsun oyunculara güven geldi...