Türkiye’yi dolaşan biriyim.
Bu sıralar konferanslar vesilesiyle çeşitli illerimize ve ilçelerimize gidiyorum.
Geçen aylarda Erzurum’da başlattığımız “Biz Birlikte Türkiye’yiz” konferanslarını sürdürüyoruz. Erzurum, Kayseri ve Gaziantep’ten (Şahinbey) sonra bugün memleketim olan Adıyaman’dayım.
Gerek konferans veya başka etkinlikler ve gerekse tatil/dinlenmek vesilesiyle gittiğimiz her yerde aynı zamanda sürekli partililerimizle ve halkımızla iç içeyiz.
Hamdolsun halkımızda bir sorun yok. Halkımızın makul çoğunluğu Reis’in arkasında aslanlar gibi duruyor. Lakin gördüğüm o ki AK Parti üzerinden kişisel güç devşirmeye çalışan bir siyasi esnaf zümresi oluşmuş durumda. Çok şükür sayıları fazla değil…
Her dönemin adamları olan bu azınlıktaki zümrenin sesi yüksek çıkınca siyaset bunlardan ibaret zannediliyor. Profesyonel bir çıkar mesleğine dönüştürdükleri siyaseti her türlü dedikodunun ve yıpratmanın odağı haline getirmiş durumdalar.
Yerelde en güçlü gördükleri vekillerin veya belediye başkanlarının çevresine sığınan bu siyasi çakallar, AK Parti’ye ve Reis’e gönülden bağlı aslanları gücendirip kaçırtmak için ellerinden geleni artlarına koymuyorlar.
Bunların arasında gazeteci kılıklılar da var. Yerelde gazeteci diye geçinen ama gerçekte iki kelimeyi yan yana getirmekten aciz amigolar ve tetikçiler bunlar.
Adına hareket ettikleri vekilin veya belediye başkanın dalkavukluğunu yapan, sırası gelince o vekile veya başkana muhalif gibi zannettikleri herkese karşı bel altından ahlaksızca saldıran bu müptezeller ne yazık ki o birilerince el üstünde tutulabiliyorlar.
Lakin gördüğüm o ki artık bu iş patlama noktasına gelmiş durumda.
***
Ben bile kendi memleketim olan Adıyaman’a giderken bin düşünür hale geldiysem, memleketimde iki gün fazla kalıp teşkilatlarımızla ve halkımızla hemhal olduğumda o çakallar güruhu tarafından hedef tahtasına oturtulabiliyorsam varın gerisini siz düşünün artık!
Kendi memleketime amcamın taziyesi için gittiğimde bile buna başka anlamlar yükleyen, şerefle milletvekilliği yaptığım memleketimde ilçe ziyaretleri yaptığımda rahatsızlık duyup dedikodu üreten ahlaksız bir güruh gerçekliğiyle maalesef karşı karşıya bulunuyoruz.
Olacak şey değil!
“Bak siyasi ziyaretler yapıyor. Demek ki...” diye başlayan dedikodular üretip yıpratma kampanyası başlatan o çakallara kalsa ben Adıyaman’a ayak basmamalıyım! Taziye için gelmek zorunda kalsam teşkilatlara uğramamalı ve halkla birebir temas kurmamalıyım!
Şu rezalete bakın ya!
İşi Reis üzerinden bizi vuracak noktaya kadar taşıdılar bu tetikçi çakallar.
FETÖ’cü çakalların kaç zamandır sosyal medyada dolaştırdıkları bir yalanı tedavüle sokmaya başladılar. Neymiş efendim, Reis beni çağırmış da “Mehmet sen artık konuşma, partiye zarar veriyorsun” demiş... Belli ki FETÖ’cü ağızlar çevremizde varlar ve en kötüsü FETÖ’cü yöntemlere başvuranlar itibarlı addedilebiliyorlar...
Herkes şunu iyi bilsin: Biz 15 Temmuz’da meydanlara bu tür çakallar partimiz sayesinde kirli bir iktidar sahibi olsunlar diye ölümüne çıkmadık! Reis’imize ölümüne sahip çıkarken de bir beklenti içinde olmadık. Ölümün olduğu yerde dünyevi beklenti olmaz.
Biz Reis’i yeni tanıyanlardan değiliz. Bizim tanışıklığımız ve beraberliğimiz 1980 öncesinin o çetin yıllarına dayanır.
O FETÖ’cü çakalların ağzıyla konuşan mahallemize dadanmış çakallar bilsinler ki şu ana kadar Reis bana böyle bir şey demiş değildir. Ayrıca o çakallar şunu da bilsinler, Reis’in sözü benim için emirdir. Konuşma derse, konuşmam. Ama konuşmaya devam ediyorsam da bu doğrudan Reis’in oluruyladır, biline…
Bizim ilişkimizin boyutunu o menfaatperest çakallar anlayamazlar. Hele hele 15 Temmuz gecesi köşe bucak saklanıp her şey bittikten sonra Reisçi pozlarında meydan mücahidi olarak arz-ı endam edenler hiç anlayamazlar.
Ağrıma giden şey, Reis’i ölümüne savunduğumuz için bize düşman olanların bugün Reis üzerinden bize saldırmalarıdır.
Sizi gidi kurnaz çakallar sizi!
FETÖ’nün kripto unsurları...
Şimdiden kendinize girecek başka inler arayın!