İş hayatında esnekleşme, son yıllarda giderek daha fazla önem kazanan bir konu haline gelmiştir. Bu kavram, çalışanların iş ve özel yaşam dengesini daha iyi kurabilmeleri, iş verimliliğinin artırılması ve iş yerinde memnuniyetin sağlanması amacıyla, çalışma saatleri, mekânları ve yöntemleri konusunda daha fazla esneklik sağlanmasını ifade eder.
Esnek çalışma modellerinden biri olan çağrı üzerine çalışma, genellikle inşaatlarda, tarım işlerinde, otellerde, restoranlarda ve eğlence yerlerinde sıklıkla rastlanan bir çalışma türüdür. Bu tür çalışmalarda, işçilerin ücretleri 4857 sayılı İş Kanunu ile koruma altına alınmıştır.
Çağrı üzerine çalışma olgusu 4857 sayılı İş Kanunu'nun 14'üncü maddesinde hüküm altına alınmıştır.
Çağrı üzerine çalışma, "Yazılı sözleşme ile işçinin yapmayı üstlendiği işle ilgili olarak kendisine ihtiyaç duyulması halinde iş görme ediminin yerine getirileceğinin kararlaştırıldığı iş ilişkisi" olarak tanımlanabilir.
Hafta, ay veya yıl gibi bir zaman dilimi içinde işçinin ne kadar süreyle çalışacağını taraflar belirlemekte özgürdür.
Çağrı üzerine çalışmaya dayalı kısmi süreli bir iş sözleşmesidir ve bu nedenle işyeri koşullarına göre belirlenen haftalık çalışma sürelerinin 2/3'ünden fazla olacak şekilde düzenlenememektedir.
Örneğin, haftalık 45 saat çalışılan bir işyerinde bu süre en fazla 30 saat olabilecektir. Bu durumda, çağrı üzerine çalışmaya dayalı iş ilişkisi kurulurken en fazla çalışma süresi 30 saat olabilecektir.
İşyerinde haftalık normal çalışma süresi 45 saatin altında belirlenmiş ise belirlenen süresi 2/3'ü oranında elde edilen süre çağrı üzerine çalışmanın da en fazla süresini oluşturacaktır.
Örneğin, işyerinde haftalık normal çalışma süresi 37,5 saat olarak belirlenmiş ise çağrı üzerine çalışmaya dayalı iş ilişkisi kurulurken en fazla çalışma süresi 25 saat olabilecektir.
Ancak belirlemedikleri takdirde, haftalık çalışma süresi 20 saat kararlaştırılmış sayılmaktadır.
Çağrı üzerine çalıştırılmak için belirlenen sürede işçi çalıştırılsın veya çalıştırılmasın ücrete hak kazanmaktadır.
İşçiden iş görme borcunu yerine getirmesini çağrı yoluyla talep hakkına sahip olan işveren, bu çağrıyı, aksi kararlaştırılmadıkça, işçinin çalışacağı zamandan en az dört gün önce yapmalıdır. Aksi kararlaştırıldığında ise işveren işçiyi belirlenen süre kadar önceden işe çağırabilmektedir.
Süreye uygun çağrı üzerine ise işçi, iş görme edimini yerine getirmekle yükümlüdür.
Çağrı üzerine çalışmaya dayalı iş sözleşmesinde günlük çalışma süresi kararlaştırılmamış ise, işveren her çağrıda işçiyi günde en az 4 saat üst üste çalıştırmak zorundadır. Ancak işçi ve işveren tarafından aksi kararlaştırılmışsa, çalışma süresi günde 1 saat olarak dahi belirlenmesinde bir engel bulunmamaktadır.
Görüldüğü gibi 4857 sayılı İş Kanunu'nun 14'üncü maddesinde çağrı üzerine çalışmaya ilişkin hükümler belirlenmiş ve çeşitli hususlar hakkında aksinin kararlaştırılmasının mümkün olduğu ifade edilmiştir.
Dolayısıyla işverenlerin çağrı üzerine iş ilişkisi kurarken bu hükümlere dikkat etmeleri gerekmektedir.
Aksi durumda çağrı üzerine çalışma hükümlerine aykırı davranılmış olacaktır. Aykırılık ise 4857 sayılı İş Kanunu'nun 99/1/c hükmü gereğince idari para cezasını gündeme getirebilecektir.
2024 yılında çağrı üzerine çalışma hükümlerine aykırılık, bu durumdaki her işçi için 1.402 TL'dir. İdari para cezasıyla karşılaşılmaması için hükümlere uygun olarak çağrı üzerine iş ilişkisinin kurulması önem arz etmektedir.