Beşiktaş ilk dört haftadaki başarılı gidişinin ardından tam tersine çok başarısız bir dönem geçirmişti. Ve gelecek haftadan itibaren bu kötü durumu giderebileceği bir olanak dönemi olacaktı. Fenerbahçe, Sivas, Kasımpaşa maçlarında başarılı olmasıyla şampiyonluk yarışına katılacaktı. Bunun öncesinde puan yitirmesi çok kötü olurdu. Konyaspor’u kayıpsız aşmalıydı.
Kadroda çok sorunlar olmasına karşın, sahada ‘iyi bir onbir’ vardı. Beşiktaş içine düştüğü sıkıntılı durumdan çıkmanın kararlılığını ve tedirginliğini bir arada yaşadığını belli etti hemen. Dört temel oyuncunun sarı kart sınırında olması da tedirginliğini etkiledi.
Beşiktaş’ın oyun içinde kendini bulmasının temel ihtiyacı çabuklaşmasıydı. Çabukluk içinde göstereceği kalite rakibini aşmasında büyük silah olurdu. Ki bunu sağlayacak adamlar da Fernandes, Oğuzhan ve G.Töre idiler. Almeida ve Olcay zaten ilk toplarla çabuk oynamaktaydılar. İşte ilk üçlü topu çabuk kullanmaya giriştiklerinde 15 dakika içinde üç gol attı, bir de kaçırdı Beşiktaş...
Töre ve Fernandes Beşiktaş için çok önemliler. Çabuklaştıklarında silah, tempo yitirdiklerinde fren oluyorlar. Biliç bunu onların kafasına iyi sokmalı. Töre ilk yarıda topu gevelemeden çıkarınca iki gol geldi! Bunu kendi de görmeli. Yoksa nerede ise sabitlenmiş bir futbol tipi sergiliyor. Ne yapacağı, nereye döneceği çok belli oluyor. Bu nedenle kolay kontrole giriyor. Oyununa ya çeşitleme getirecek ya ilk topla oynayacak ki hep alkışlanabilsin. Oğuzhan’ın temposu çoğunlukla aynı. Onun sürekli iyi olmasını olumsuz etkileyen, oyun akışında fizik gücündeki düşüş.
Beşiktaş’ın 3-0’a sırtını dayayarak sakinleşmesi, Konyaspor’un tam tersine durumuna isyan eden bir yapıya bürünüp orta alan etkinliğini ele geçirmesi, ikinci yarıda maçın akışına denge getirdi ve yanı sıra heyecan yükledi. Heyecanın temel kaynağı Beşiktaş’ın orta saha savaşım gücünü yitirmesiydi. Bu kaybın gerekçesi de fizik güç azalmasıydı. Maçtan Beşiktaş adına çıkan ders, ‘çok koşma’ özelliğine ‘dayanıklılık’ özelliği eklemesinin şart olduğudur. Fizik olarak yetersizliğe düşmek zorlu rakipler karşısında büyük sorun çıkaracaktır.