Ağlaya ağlaya sevgilisinden koparılan Alex 8 yıllık tutkulu aşkı günahıyla, sevabıyla çok güzel özetledi. Giderayak "Başkan Fenerbahçe'ye arka çıkıyor, Aykut hocaya değil. Sorunu böyle halletti. Yaptığı Fenerbahçe'yi korumak" diyerek kendisini 3 dakikada silen Aziz Yıldırım"a destek çıktı. Büyüksün kaptan. Ama tüm açık sözlülüğüyle "Eğer ben teknik direktör olursam soyunma odasını başkan ve yöneticilerden koruyacağım" ifadeleriyle de taşı gediğine koydu.
"Her zaman hocaya ihtiyaç duydum ama hiç bir zaman olmadı" sözleri de bana göre bir hocayı takımına ihanetle suçlamakla aynı.
Kaptan yarın Türkiye'den ayrılıyor. Dokunsanız ağlayacak. Veda yemeğinİ kaldıramam diye kabul etmedi. Veda, evinden çıkışından başlayıp Sabiha Gökçen'de duygusal patlamaya dönüşecek. Beşiktaş maçında Alex maskelerini toplatan Fenerbahçe yönetimi, vedaya otobüs kaldırıyor. "Fenerbahçeliler Alex'i uğurluyor" başlığıyla siteden duyurulmuş. Artık taraftarın tepkisinden mi korkuyorlar. Yoksa Aziz Yıldırım gidenleri tespit edip maça mı almayacak, otobüs başka bir yere mi gidecek onu bilemem! Şaka bir yana Fenerbahçe'ye bu kadar hizmet etmiş biri böyle jestleri hak ediyor. Umarım 2 yıl sonra Kadıköy'de jübilesini yaptırmak Başkan Aziz Yıldırım'a nasip olur.
Q7’yi ne çabuk tanıdı
Fenerbahçe'ye farklı yenilince bir anda Quaresma uzmanı kesilen ve onu kurtarıcı gibi gören Beşiktaş yönetimi yanlışından döndü. Samet hoca da Q7 kimmiş, onu tanımıyorum şeklindeki açıklamalarını yemiş oldu. Bu sezon kendine hiç bir hedef koymayan Beşiktaş Portekizli yıldızla futbol seyir zevkine büyük katkı yapacak. Takıma katkısı ne olur derseniz, Alex'in sözlerini sizlere hatırlatırım "Hiçbir zaman hocam olmadı". Samet Aybaba da hiçbir zaman Q7'nin hocası olmayacak. Başkan Fikret Orman"Gemimizin kaptanı Samet Aybaba'dır. Öbür limana kadar yolu açık olsun" demiş. Öbür liman derken! Beşiktaşlı hedefsizliğe, kişiliksiz futbola isyan ederken yolculuk huzurlu sürer mi sanıyorsunuz. Tahminim geminin kaptanı devre arasında değişir. Sizce?
Rüya takıma ne oldu?
Galatasaray'ın UEFA Kupasını kaldıran üst üstte şampiyonluklar kazandıran rüya takımı hep özlemle anılır. Geçen sezon şike soruşturmasıyla kendini toparlamakta zorlanan ama kenetlenmesini de bilen Fenerbahçe, dökülen Beşiktaş ve Trabzonspor'un olduğu ligde iki kez şampiyon olan Galatasaray'a sıfatı hemen kondu. Rüya takım. Birbirini tekme tokat döven futbolculardan kurulu çakması. Rüya takımı unutun. Öyle bir takım bir daha gelmez. Diyeceksiniz geçen sezondan Ulfalusi, Elmander sakat, Engin cezalı. Melo formsuz. Cris var mı yok mu belli değil. Umut ve Burak futbolu kafayla değil sadece ayakla oynanır sanıyor. Avrupa'da yokları, lig de kayıpları oynuyorlar. Peki Fatih Terim rüya takıma inanıyor mu. Hiç sanmıyorum. Bu takım Fatih hocanın istediklerinin yüzde 20'sini yapmıyor. Ne mi; Kısaca defanstan başlayan hücum, forvetten başlayan defans. Rüya takım için bu kadronun daha 40 fırın ekmek yemesi lazım.
Herşey yolunda mı hocam
Geçtiğimiz yaz Şenol Güneş hocamla Antalya'da aynı otelde tatil yaptık. Yan yana müstakil evler. Hoca sürekli telefonda transferle ilgili görüşmeler yaptı. Bir süre sonra görüşmeler kesildi. Hoca kara kara düşünüyordu. Yan bahçeden seslendim. Her şey yolunda mı hocam! Şenol hocam zoraki bir gülümsemeyle "yolunda yolunda" cevabını verdi. Trabzonspor geçen sezon ne durumdaysa yine aynı. 7. Hafta 3 galibiyet, 3 beraberlik, 1 yenilgi. Yine 6 sırada. Bu arada Başkan Sadri Şener de hala aynı yerde. Keşke bu kadar ilgi alakayı takıma gösterseydi. Son açıklaması şike kararı verildiği, şike yapıldığı, yapan takımın ligden ihraç edilmesi gerektiği konusunda CAS’a bir başvuru yapacak. Başkan geçen hafta da AİHM'e başvurmuştu. Allah bu durumun sonunu herkes için hayırlı etsin.