Mugâlata yaparak halkı kandıracaklarını sanıyorlar.
Sevimli köpek ve kedi fotoğrafları paylaşıp, sokaklarda insanlara saldıran köpek çetelerine çözüm bulunmasını isteyenleri katil ilan ediyorlar.
Yıllarca ihmâl edilip artık milli güvenlik sorunu haline gelen sadece sokaktaki saldırgan köpekler değil bu ruh hastalarıdır. Ak Parti hükümeti acilen köpek barınaklarıyla birlikte bu ruh hastalarını da tedavi edeceği tesisler yapmalı. Devlet, halkını her türlü tehlikeden korumak için vardır. Bugün Türk halkı büyük bir tehlike altındadır ve devletinden gereğinin yapılmasını beklemektedir.
Güvenli mekânlarda yaşayan bir şekilde ünlü olmuşlar halkı tehdit ediyor. "Sokaktaki köpeklere dokunursanız beni tanıyamazsınız, yok şöyle patlarım yok şöyle ateş olurum." Cezaevinden biliyorum, uyuşturucudan gelenler sürekli bir patlama yaşıyorlardı ama sonra sönüyorlardı! Maşallah sosyal medya cezaevini aratmıyor, X'de patlayan patlayana; Taş yok mu taş!..
Bir de Nişantaşı ve çevresindeki kafelerde takılıp gazetecilik yapanların sevgi pıtırcığı tavırları var ki, sanki halk ellerinde silah önüne gelen hayvanı vuruyor. Kendileri sabaha karşı kıyak kafayla arabalarıyla evlerine giderlerken tahkir ettikleri halkın çocukları karanlık sokaklarda köpeklerle boğuşup otobüs durağına sağ salim vardıklarına şükrediyorlar. İnsanlar da haliyle tepkili, "Takıldınız kafelerin önüne 20-30 köpek bırakalım da görelim sevgi pıtırcılığınızı" diyorlar.
Kuduz ve saldırgan köpeklerle sokaktaki bir kediyi, bir ağacı mukayese edip "O zaman bunları da öldürün" diye ahmakça mukayese yapanlar da bizlere akıl veriyor! Ya Rab, yok mu bu zulmün sonu...
Hakikaten ülkece büyük bir rezilliğin içerisindeyiz. Yaşadıklarımız film olsa "Adamlar da amma saçma film yapmışlar" diyeceğimiz o saçmalıkları her gün yaşıyoruz.
Yıl olmuş 2024 ama biz kuduz hastalığında dünya lideri olmanın arefesindeyiz, ayıptır, bu çağda kuduz hastalığı nedir yahu?
Eskiden "Türkiye'de terör var gitmeyin" diye vatandaşlarını uyaran ülkeler artık "Kuduz tehlikesi var Türkiye'ye gitmeyin" diye ikaz ediyor.
Sokakta başıboş saldırgan hayvan olamayacağı gibi ruh hastaları da olmaz. Doğum oranın diplerde olduğu, enflasyonun insanımızı nefessiz bıraktığı bir ortamda bu ruh hastalarına kurban edeceğimiz bir vatandaşımız olamaz.