İstanbul havalimanında bir gençle sohbetimiz;
-Sende katıldın mı gezi olaylarına?
-Evet, ama biz polise herhangi bir şey atabilecek hatta bunu düşünebilecek kişilerden değiliz
-Provokasyon yapanlar var mıydı?
-Maalesef evet
-Sence asıl sebep ne olabilir?
-Gezi parkı?
-Türkiye önemli enerji kaynaklarına sahip ve bunların geçiş yollarına...
-Kimin bu enerji kaynakları?
- Bizim yani Türkiye'nin...
1991 yılında Sovyetler Birliği'nin dağılması ile sona eren Soğuk Savaş dönemi, birçok ülkenin ve jeostratejik öneme sahip olan Türkiye'nin ulusal güvenlik politikasının yeniden şekillenmesine neden olmuştur. Bu bağlamda, Orta Asya ve Kafkaslardaki zengin yer altı kaynaklarının Batı pazarlarına ulaştırılması meselesi "YENİ BÜYÜK OYUN" stratejilerinin ortaya çıkmasının BAŞLICA SEBEBİDİR.
Türkiye, enerji havzalarının tam ortasında yer almaktadır. Türkiye'nin komşu bölgeleri olan Orta Doğu, Rusya, Avrupa ve Orta Asya Devletleri yeryüzünde ispatlanmış doğal gaz ve petrol rezervlerinin yüzde 73'ünü oluşturmaktadır. Bu da Avrupa Birliği nezdindeki stratejik önemimizi artırmaktadır. Birçok önemli enerji boru hattı Türkiye topraklarından geçerek Avrupa'ya taşınmaktadır. Kerkük-Yumurtalık Boru hattı, İran-Türkiye doğal gaz hattı ile Azerbaycan petrollerini Akdeniz'e taşıyan Bakü-Tiflis-Ceyhan petrol boru hattı, enerji hatları arasında kritik öneme sahiptir.
Türkiye, bir yandan Batı'nın enerji ihtiyacı için önemli bir geçiş güzergâhında yer alırken, diğer yandan jeostratejik rekabet sebebiyle yeni boru hatlarının inşasında ENGELLERLE karsılaşmaktadır. Enerji meselesi gittikçe ikili ilişkileri belirleyen ana birim haline gelmektedir. Karar alma süreçlerinde; enerji boru hatlarının geçtiği ülke toprakları "ortak menfaat bağıyla "birbirlerine bağlandığından taraflardan birinin ulusal güvenliği tehdit edildiği takdirde, ayni koridor içindeki diğer ülkelerde bunu, benzer oranda ekonomik, siyasi veya ulusal anlamda tehdit olarak algılayacaktır.
AB enerjide dışa bağımlı olması sebebiyle Rusya'nın enerji tedarikinde tekelini kırmak için alternatif enerji yolları projelerini desteklemektedir. Bu bağlamda Türkiye'nin AB enerji güvenliğinin sağlanmasındaki kritik rolü Ankara tarafından iyi değerlendirilmeli; Büyük projelerin devamı ve mevcut olan boru hatlarının kapasitelerinin arttırılması için Hazar Denizi'nin hukuki statüsü netlik kazanmalıdır. Hazar'a kıyısı olan ülkeler arasında mutabakat sağlayabilmek için açık diplomasi yürütmeli ve 'arabuluculuk görevi" iyi degerlendirimelidir. Bu sayede Orta Asya, Kafkaslar ve Orta Doğu'daki zengin enerji kaynakları Türkiye üzerinden Avrupa'ya ulaştırılacak, böylece Rusya'ya olan bağımlılık azami ölçüye indirilecektir.
LÜTFEN BÜYÜK RESME BAKALIM "Azerbaycan'daki doğalgazın hangi güzergâhtan geçeceği hakkındaki tartışmalar sona erdi." Trans Adriyatik Boru Hattı Projesi (TAP)'in üstlendiği yeni boru hattı projesinin güzergâhı belli oldu. Sahdeniz Konsorsiyumu'nun Trans Adriyatik Doğalgaz Boru Hattı Projesi (TAP) üzerinde mutabık kaldıkları öğrenildi. Buna göre doğalgaz akışı Azerbaycan, Türkiye, Yunanistan, Arnavutluk ve İtalya üzerinden sağlanacak. Böylece OMV petrol şirketinin üstlendiği, Bulgaristan üzerinden Romanya, Macaristan ve Avusturya üzerinden taşınmasını öngören Nabucco projeside iptal edilmiş oldu. Brüksel'in oynanan oyunu görmesi, enerji oyununu hızlandırırken, vazgeçilmez konumu sayesinde ülkemize de önemli avantajlar sunuyor. Yeter ki, içeride birbirimizi tüketmek yerine, ülkemizin gelecek yüzyılını etkileyecek asıl işlere odaklanalım.
Büyük oyunlar büyük emek ister,"Türkiyesiz" bir bölge politikasının oluşması son derece güç.
"Üç günlük dünya için gayret üstüne gayret; Ebedi bir yasam için gayret yok hayret!"
Necip Fazıl Kısakürek