Merhaba Pensilvanyalılar! Bugün nasılsınız? Boyunuzun ölçüsünü beğendiniz mi?
Başbakan Erdoğan’ın fena halde yalnızlaştığını ileri sürüyordunuz... AK Parti’ye desteğin yüzde 29’a kadar düştüğünü iddia ediyordunuz... 17 Aralık 2013’ten beri yürüttüğünüz ve seçime iki gün kala vatana resmen ihanetle taçlandırdığınız şeytanî kampanya, “Uzun Adam”ın ve AK Parti’nin sonunu getirecekti güya... Ne oldu?
AK Parti, oyların yüzde 45’ini alarak Türkiye Mahalli Seçimler Tarihi’nin en parlak başarısına imza attı. Demokrat Parti mahalli seçimlerde yüzde 50’yi geçmiş, Adalet Partisi de 1968’de yüzde 50’ye yaklaşmıştı; fakat o zamanlar yarış iki büyük partinin arasında geçerdi, MHP gibi üçüncü bir büyük parti yoktu. AK Parti, 1950’li ve 1960’lı yıllardakine göre çok daha sıkı bir rekabetin yaşandığı 30 Mart 2014 mahalli seçimlerinde aldığı oyla nicelik bakımından son 46 yılın, nitelik bakımından ise bütün cumhuriyet tarihinin en büyük zaferini kazandı. “Uzun Adam”ın ve onu seven milyonların, Mogadişu’dan Gazze’ye ve Halep’ten Saraybosna’ya kadar yüzmilyonların başı göğe erdi. Sizin başınız ise yerlerde sürünüyor. Üstelik, vatan toprağında değil, el toprağında.
Kimmiş şimdi yalnız adam? Türkiye halkının ve Ümmet-i Muhammed’in reddettiği, kendi memleketi olan Erzurum’un bile elinin tersiyle ittiği Fethullah Gülen değil miymiş?
Fethullah Gülen: Yanlış ve yalnız adam! O adamın peşinden gittiğiniz müddetçe siz de yanlış ve yalnız olacaksınız. Kötüler nezdindeki itibarınıza bir şey demem, dünyanın bütün şeytanları sizinle beraber olmaya devam edebilir tabii; fakat iyiler arasında yeriniz kalmadı bu halinizle. Yüzünüze bakan olmayacak. Bakan olursa da yüzünüze tükürecek.
İtibarsızlaştırmaya çalıştığınız Recep Tayyip Erdoğan yine iyilikleriyle, güzellikleriyle, Türkiye ve İslam dünyasına muazzam hizmetleriyle anılıyor; hem de her zamankinden daha çok. Sizin adınız geçtiğinde ise yalan-dolan, fitne-fesat, şantajcılık, namertlik ve hainlik geliyor akla. Milli ekonomiye, milli güvenliğe, milli savunmaya suikast geliyor akla. İsrail uşaklığı, ajan-provokatörlük, casusluk, vatan hainliği geliyor akla. Edepsizlik, ahlaksızlık, hayâsızlık geliyor akla. 17 Aralık sürecinde kazandığınız sıfatların en masumu “Pornocu abiler” oldu; gerisini siz hesap edin.
Tiksinti uyandırıyorsunuz. Millet sizden yaka silkiyor; “Kene gibi yapıştınız” diyor, “Düşün yakamızdan!”
***
Kendinizi dev aynasında görüyordunuz. ‘Biz yoksak AK Parti de yok’ diyordunuz. Siz AK Parti’ye cephe alınca milletin de cephe alacağını sanıyordunuz... Ama millet, sizin cephe aldığınız AK Parti’ye teveccühünü arttırdı. Adeta “Bunların cephe aldığı AK Parti eskisinden daha iyidir” dedi. 2009’daki mahalli seçimlerde sizin de desteğinizle oyların yüzde 38’ini alan AK Parti, siz desteğinizi çekip aleyhine dönünce yüzde 45’e çıktı. Demek ki sizin siyasi ağırlığınız hiç mesabesinde bile değilmiş. Hiçin de altındaymış meğer.
Liderinizin evliyalığından medet umuyordunuz, ama o da sahte çıktı işte. İsrail Parlamentosu Başkan Yardımcısı Moshe Feiglin, Erdoğan’ın devrilmesi için dua ettiklerini açıklamıştı; onların saflarında ettiğiniz beddualar döndü sizi buldu.
Ağlayın şimdi hâl-i perişanınıza. Dünyanın bütün şeytanları da sizinle beraber ağlıyorlar. İyiler kazandı, elhamdülillah.
Yediğiniz Osmanlı tokadı aklınızı başınıza getirir mi acep? İlk şoku atlatınca şöyle bir silkinip kendinize gelecek misiniz? Sandıkta yediğiniz tokadın gereğini yapacak mısınız? “Şeytana uyarak girdiğimiz bu mücadelede varımızı yoğumuzu ortaya koyduk ve kaybettik. Korkunç bir yenilgiye uğradık. Yenilgiyi olduğu gibi kabul ettiğimizi ve bizi bu feci akıbete sürükleyen şeytani ihtirasları artık terk ettiğimizi, milli irade karşısında boynumuzun kıldan ince olduğunu, Başbakan’ın sözünü ettiği hukuki süreçte de açık yüreklilikle hesap vererek bütün alçaklıklarımızı itiraf edeceğimizi kamuoyuna saygıyla duyururuz” diyecek misiniz? Derseniz belki hafifletici sebep sayılır, cezalarınız hafifler. Demezseniz de kendiniz bilirsiniz.
AK Parti’nin zaferi, Pensilvanya Örgütü ve onun arkasındaki küresel sistem ağalarının hezimeti, ülkemize, Ümmet-i Muhammed’e, bütün dünyaya hayırlı olsun. İyileri güldürüp kötüleri ağlatan bu zafer için Rahmân ve Rahîm Allah’a ne kadar şükretsek az.