David Icke İngiltere’de ve bir parça ABD’de çok iyi bilinen bir isim... Aslında buna ‘kötü bilinen’ de demem mümkündü; çünkü Icke (‘Ayk’ okunuyor) eksantrik görüşleriyle ‘komplo teorisyeni’ olarak tanınıyor. Vaktiyle ve uzun süreyle BBC’de saygın bir spor yorumcusu ünü kazanmış olması bile kendisini kurtarmıyor... Dünkü İngiliz gazetelerine göz atarken birinde onun ismi ve resmiyle karşılaşınca bu yüzden şöyle bir durdum...
Independent on Sunday (IoS) gazetesinin David Icke ile ilgilenmesinin sebebi, dünyanın dört bir tarafından altıbin kişinin kucak kucağa oturmayı göze alarak katıldığı bir konferansı... Suudi Arabistan’dan, Yeni Zelanda’dan gelmişler, kimi 39 kimi de 62 Sterlin (1 Sterlin yaklaşık 3 bin TL) ödeyerek konferansını izlemişler...
“Ne kadar kafası çatlak var, görüyor musunuz?” demek için göndermiş muhabirini IoS; muhabir Susie Mesure de, “Bazen benim gözümün içine bakarak konuştu; herhalde beni de ‘dünyayı yöneten sürüngenlerden biri’ olarak görüyordu” demekten kendini alamamış...
‘Sürüngen’ Icke’ın dünyayı yöneten bir gruba verdiği isim gerçekten... Onları timsaha veya çekirgeye benzer birer tip olarak anlatıyor; bu sebeple de kendisiyle dalga geçiyorlar... Hiç İngiltere Kraliçesi sürüngen olabilir mi? Veya George W. Bush? Henry Kissinger? Rockefeller? Rothschild? Artist Bob Hope?
“Bunların hepsi kökleri Orta ve Yakın Doğu’ya dayanan gizli örgütlere mensup birer sürüngen” dediği için gırgır geçilip Icke’ın lâflarına gülünüyor.
Gülünsün bakalım; ama 11 saat süren konferansına o kadar kişinin katılması Susie’yi bile şaşırtmış...
Icke’ın dikkat çektiği özelliklerden biri, ‘dünyayı yöneten sürüngenler’ dediği tiplerin başkalarından çok uzun yıllar yaşamaları... Bunların en bilineni Kraliçe Elizabeth’in annesi 103 yaşında öldü. David Rockefeller, Henry Kissinger neredeyse 100 yaşına yaklaştılar... Bob Hope tam 100 yaşında öldü.
Siyasi entrika romanlarıyla tanınan Robert Ludlum ‘Apocalypse Watch’ romanında dünyayı yöneten elit takımın ömrünü uzatmak için kurulmuş özel bir kliniğin varlığından söz etmişti; hepsi de 100 yaş ve üzeri yaşayan insanlardan oluşan bir takım... Ama tabii Ludlum bunu hikâye içine gömdüğünden anlattığı fazla önemsenmemişti.
Elit takımın ikinci özelliği de cinsel sapkınlıkları, küçük çocuklara düşkünlükleri... Bu tiplere ‘pedofil’ deniyor... Icke’a göre, dünya elitleri arasında yer alanların çoğu sapkın ve iğrenç ilişkiler içerisinde... Icke’ın son yıllarda verdiği konferanslarda bu tiplerin bazılarının isimlerini veya konumlarını andığı da biliniyor...
“Jimmy Savile bir pedofildir” demiş sözgelimi... “İngiliz hükümetinde üst düzey görevlerde bulunanlar arasında ‘pedofiller’ var” da demiş...
Şu sırada İngiltere BBC’de 50 yıla yakın süreyle programlar yapmış, Kraliçe tarafından ‘Sir’, Vatikan tarafından ‘yarı-aziz’ ilân edilmiş Jimmy Savile’in 9-14 yaş arası kız ve erkek çocuklarını taciz edip kiminin ırzına geçmiş bir ‘pedofil’ olduğu skandalıyla çalkalanıyor. Şu ana kadar 400’e yakın kişi polise “Beni de taciz etmişti” ihbarında bulundu Savile için...
Dün ‘Çatlak komplocu’ yazısının yer aldığı gazetenin bir başka sayfasında genişçe bir başka haber yer alıyordu: Margaret Thatcher’in başbakan olduğu dönemde kendisinin hemen yanı başında bulunmuş, Muhafazakâr Parti’nin (MP) başkan yardımcısı Peter Morrison da ‘pedofil’ değil miymiş? “Morrison yirmi yıl boyunca 40 değişik yurtta kalan 650 kadar çocuğu taciz etti, ırzına geçti” ifşaatını eski bir Muhafazakâr milletvekili yapmış...
Zamanında etraf bilirmiş bu durumu, ama kimse ses çıkartamazmış... Bugünün dünyasında hiçbir ‘sır’ sır olarak kalamıyor.
Gazetede Morrison’un Thatcher ile yanyana fotoğrafları da yer alıyor...
Tam da Icke’nin konferanslarında anlattığı türden insanlar... Icke’ın, yani ‘çatlak komplo teorisyeni’nin...