Birisi yazmadan elimi çabuk tutayım ki, ilk benden okuyun... Çünkü Hıncal Uluç ya da Erman Toroğlu gibi, inadına toplumun zıddına gitmekte ve aykırı fikir üretmekte uzmanlaşan (Hatta azmanlaşan) bazı tipler; “Hollanda’yı yenemeyeni dövüyorlar” demeye hazırlanıyorlardır. Onlardan önce ben davranayım.
Evet, yendiğimiz takım tarihinin en karanlık ve en kötü dönemini yaşıyor. Elbette eski gücünde değil... Bu nedenle sevinç gösterilerinde ölçülü olmalıyız.
Tamam da, biz sadece Hollanda’yı yendiğimiz için değil; bitti diye bildiğimiz umudumuza yeniden dört elle sarılmanın da coşkusunu yaşıyoruz. O kadarcık şımarma ve abartma hakkımız olsun!
***
Unutmayalım ki, biz sadece Hollanda’yı değil; dünya tarihine nice yıldızlar kazandırmış bir Hollanda ekolünü de yendik. Öyle sanıyorum ki; dünyaya yıldız futbolcu kazandırma konusunda, bu ülke sayıca ilk sırayı bile alabilir.
Van Persie ve Sneijder’i saymıyorum bile... Cruyff, Bergkamp, Kluivert, Neeskens, Van der Saar, Edgar Davids, Frank de Boer, Ronald de Boer, Van Basten, Gullit, Seedorf, Nistelrooy, Overmars, Rijkaard, Huntelaar, Van der Vaat ve henüz aklıma gelmeyen daha niceleri; Hollanda’nın adını tarihe altın harflerle yazdırdı. Biz işte bugünkü Hollanda’yı değil, bu büyük ekolü dize getirdik.
Coşkumuz bu yüzden.
Elbette abartmayalım, ama küçümsemeye de kalkışmayalım.
***
Ama maalesef bizim pis ve kötü bir huyumuz var. Büyük başarıların hemen ardından, büyük bir çöküş süreci başlıyor. Basketbolda geçen gün İtalya’yı tarihimizde ilk defa yendik, hemen ertesi günü İspanya’dan neredeyse 30 fark yedik.
Galatasaray 2000’de hem UEFA Şampiyonu oldu, hem de Süper Kupa’yı aldı. Ama onu takip eden 15 yıl içinde Avrupa futbolunda yok oldu.
Türk Milli Takımı, Dünya Kupası’nda ve ardından Konfederasyon Kupası’nda da üçüncülüğü kazandı ama; o dönemden beri yerlerde süründük. Başarıyı devam ettirme konusunda ciddi zaafımız var.
Ligimizde bile, bir Anadolu takımı 3 büyüklerden birini yendiğinde; önündeki haftalarda yamuluyor. Olmadık takımlardan fark yiyorlar.
Hollanda zaferi de, bu alışlanlıkla futbolumuzun makus talihine kurban gitmesin.