Fenerbahçe, Kadıköy'de şampiyon Galatasaray'ı yenmiş, rakabine karşı 14 yıllık yenilmezliğini sürdürüp, büyük bir zafere imza atmış....
Galatasaraylı futbolcular, tribünleri tahrik edip geçen sezonki gibi sahaya indirmek için sahanın ortasında eğlenmiş....
Hiçbiri umrumda değil...
Hepsinin Allah nasıl biliyorsa öyle yapsın....
Futbol, futbol olmaktan çıkıp, kin ve neferete dönüştüğünden beri alınan bu galibiyetlerin hiçbirinin önemi yok benim için..
Hatay Reyhanlı'da yaşanan talihsiz saldırı ve 46 kişinin hayatını kaybetmesini bir kenara bırakıp derbiyi hayatın merkezine koyanlara lanet olsun... Ülke insanımın canı yanmışken bunu yokmuş gibi görmek ve bir maça odaklanmak aslında kendimize ne kadar yabancılaştığımızın resmi...
Fener tribününde elinde ırkçılığın resmi muzla görünen holiganin görüntüsü yetmezmiş gibi maç sonrası Edirnekapı Metrobüs durağında, 19 yaşındaki Fenerbahçe taraftarı Burak Yıldırım'ın Galatasaraylılar tarafından bıçaklanarak öldürülmesi, futboldaki kin, nefret ve düşmanlığın ne boyutlara ulaştığını bir kez daha gözler önüne serdi.
Biz ülke olarak nereye koşuyoruz... Bir insana derisinin rengi nedeniyle hor bakmak ve aşşağılamak, örnek aldığımız Avrupa'nın bize mirası olsa gerek. Irkçılık, adam öldürmek kadar tehlikeli bir gidişat...
* * *
Normal hayatlarında, korkak, ezik ve bir işe yaramamanın verdiği kompleks ruh haliyle sıkıntılar yaşayan bazıları, tuttuğu takım sayesinde bir kimliğe kavuşuyor. Kendisini taraftar topluluğunun içinde adammış gibi gösteren bu insan süretindeki hayvanlar, grup psikolojinin de verdiği cesaretle olmadık işler yapabiliyor.
Dün akşam ki ölüm olayı tam da bunun tezahürü. Normal hayatta ödlekliği nedeniyle karşısındakine tek laf bile edemeyen bazı taraftarların, akıl tutulması yaşayan kendi takımdaşını içindeki nefrete alet edip çirkinliklere sevketmesi ilk değil... Geçen yıl da Mecidiyeköy'de Galatasaraylı 19 yaşındaki Uğur Fakılı öldürdülmedi mi?
19 yaşında Fenerbahçeli olduğu için öldürülen bir genç geride yarım kalmış hayatıyla göçüp giderken, Fener'e de G.Saray'a da ülke insanını bu vahşete sürükledikleri için lanet olsun...
* * *
Sırası gelmişken buradan devletin hakim ve savcılarına da bir çift söz etmek isterim. Futbolda şiddet yasası çıkmasına rağmen olmadık işler yapan fanatik vahşi hayvanları tek ifadeyle serbest bırakan hakim ve savcıların gözü aydın. Burak cinayeti sizin eseriniz...
Olur da Burak'ın katili bulunur ve zengin bir ailenin çocuğu çıkarsa önce tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakır, ardından 5-6 saat sonra, katil yurtdışına çıkmışsa, tekrar yakalanma kararı verirsiniz.
İnönü'de demir jopla taraftarı dövdüğü kameralarda net biçimde belli olan Rauf Büyük'ü ifadeyle serbest bırakan savcı'nın Burak'ın katilini de sorguladığını düşünmek bile istemiyorum. Bakan Suat Kılıç'ın talimatıyla Büyük'ü tutuklayan savcı gibi, zengin-fakir, ünlü-ünsüz ayrımı yapmadan haraket edecek savcılar hayal ediyorum.