Futbolda bir takım şampiyonluğa oynuyorsa, yalnızca teknik, taktik vs. gibi unsurlar değil, şans da yanında olmalı. Tabi her takım kendi şansını kendi yaratır.
Galatasaray dün akşam Gaziantepspor karşısında öylesine gol pozisyonları buldu ki, farklı galibiyete çok erken ulaşabilirdi. Özellikle Burak Yılmaz, sarı-kırmızılı tribünleri ayağa kaldıracak pozisyonlara girdi. Ama maalesef bunların hiçbirinde çerçeveyi tutturamadı. Hemeh hepsinde vuruş tercihleri yanlıştı. Ve Galatasaray, ayağına kadar gelen şanslarıı uzun süre kullanamamış oldu.
Tabi burada bir de takım şansından söz etmek lazım. Fenerbahçe'nin önceki gün Eskişehir'de yarım pozisyonla kazandığı 1 puan gibi... Galatasaray'ın dün bu şansı da yoktu.
Sarı-kırmızılı tribünler, tam karaları bağlamışken, bir duran topta Hakan Balta, belki de şampiyonluğu getirecek golü Gaziantepspor ağlarına gönderdi.
Şu bir gerçek ki, Galatasaray Sneijder'siz olmuyor. Hollandalı oyuncu, takımın hücumda kilitlendiği anlarda ya paslarıyla ya da şutlarıyla bir şekilde sahneye çıkarak, noktayı koyan isim oluyor. Sneijder'ın yokluğunda onun pozisyonunda görev yapan Emre Çolak belki çok kötü değildi ama, bitirici vuruş eksikliği nedeniyle Galatasaray için kilidi açacak hamleleri yapamadı.
Hamza'nın maça Olcan ile başlama gerekçesini de anlamadım. Olcan bu sezon, kariyerinin belki de en kötü dönemini geçiriyor. Sadece futbolu yorumlayanlar değil, tribündeki seyirciler de iyi biliyor ki, sol ilerinin şu andaki en formda adamı Yasin Öztekin. Eğer bu oyuncun sakat değilse, oynatacaksın.
Felipe Melo hala hazır değil. Hazır olmadığı için çok pozisyon hatası yapıyor, fiziksel sıkıntı çektiği için de hamleleri eksik kalıyor.
Gaziantepspor için de bir-iki söz söylemek lazım. Çok sert oynayanlar onlardı; yere sürekli yatıp zaman geçirmeye çalışanlar da... Hakemin de oynayan takıma değil oynamayana prim vermesi, anlaşılacak gibi değil!