Galatasaray “Süper Kupa’yı” Kayseri’de alıncaya kadar ne Burak “sorunu” gündemdeydi ne de “Arda’nın Fener’e transferi”. Sayın Aziz Yıldırım basının bir bölümünü çok iyi ve “akıllıca” kullanıyor; ne zaman Fener’le ilgili bir başarısızlık söz konusu olsa hemen gündemi değiştirecek başlıklar attırıyor. Ama hemen hepsi de gerçek dışı; güneş balçıkla sıvanamadığından gerçekler kısa sürede ortaya çıkıyor.
Her şeyden önce, Burak’ın daha üç yıllık sözleşmesi var Galatasaray’la. Fatih de açıkladı; en son dün gece: “Burak sakatlıktan yeni çıktı. Onun için Kayseri’de oynatmadım. Ben Burak’sız bir takım düşünmüyorum. Çok ihtiyacımız olan bir futbolcu; hem ligde hem de Şampiyonlar Liginde ondan çok yararlanacağız.”
Ünal Aysal’da eğer Burak’ı almak isteyen olursa en az 20 milyon euroyla gelmesi gerektiğini söyledi hem yönetimde hem de ulu orta. Böyle bir teklif yok. Katar’ın dışında da Florya’nın kapısına kimse gelmedi. Burak gol kralı olmanın ötesinden Avrupa’nın en iyi 20 futbolcusundan biri seçildi. Drogba’ya yönelik ilgi ve gerek Emirates Cup’da gerekse de Süper Kupa’da attığı gollerle bir anda manşetlere hem Türkiye’de hem de Avrupa’da oturması, Burak’ınsa bu maçlarda oynamaması onu üzmüştür mutlaka. Ama sakatlıktan daha yeni çıkan bir futbolcuyu böylesine yüksek tempolu, kıran kırana oynanacak maçlarda tehlikeye atamazsınız. Hocanın yaptığı da bu! Dahası Drogba seneye yolcu büyük bir ihtimalle futbolu bırakacak. Ondan sonra Hakan Şükür’ün tahtına Burak oturacaktır; biraz sabırlı olması yeter.
Arda’ya gelince. Atletico Madrid, Arda’yı 24 milyon euro’dan aşağı bırakmıyor. Arda’ya da yılda en az 3 milyon euro artı maç başına 15 bin ödeyeceğinizi düşünürseniz, sözleşmenin de beş yıl olacağını göz önüne alırsanız, Arda’nın maliyeti 50 milyonu aşıyor. Galatasaray 15 milyon euro önerdi Atletico’ya sonra 17 milyona çıktı. Ancak İspanyol takımının hesabı başka. Galatasaray 24 milyon da verse kemküm edecekti çünkü Arda’ya baskı yapıp sözleşmesini uzatmak satış fiyatını da 40 milyona çekmek istiyorlar. Arda buna yanaşmıyor; yuvası olarak bellediği Galatasaray’a dönmek istiyor ama bir yıl daha hem kulüp hem de Arda bekleyecek.
Galatasaray’da sorun yok mu? Var. O da futbolcularla yönetim arasında Fatih hocanın süzgecinden geçmeksizin, oluşacak sorunları yönetim kurulunda tartışmaya açacak bir yönetim kurulu üyesi olmaması. Hepten profesyonelleşmeyse amaç o zaman bu görevi üstlenecek, Galatasaraylı eski bir futbolcu görevlendirilebilir.
Herneyse; Galatasaray’da “malum şüphelilerin” ortalığı karıştırma çabaları bir işe yaramaz. Sarı-Kırmızılılar fazla zorlanmadan, Fatih Terim’in komutasında, dördüncü yıldızı takarlar. Eğer TFF’nin 6+0+4 kararı olmasa, Şampiyonlar Liginde de en az yarı final oynayacak bir takım kurabilirlerdi. Bu 6+0+4 kuralının sonucunu Gana maçında gördük; 106 biletli seyircinin izlediği, sonra kalabalık oluştursun diye kapıların açıldığı, milli takım onuruna sürülmüş bir leke!
Bu kuralın salt Galatasaray’ın yolunu kesmek için gündemde lök gibi oturduğunu herkes biliyor. Hem yazık hem de ayıptır.... TFF’nin bu ayıptan vaz geçeceğini hala umut etmek istiyorum.