Kılıçdaroğlu yeni bir algı operasyonuyla gençleri tahrik etmenin peşine düştü. Sosyal medyada şöyle bir mesaj yayınladı: "Gençlere sesleniyorum; faizli KYK borçlarını ödemeyin! Bir sene içindeiktidara geliyoruz; sözünü verdiğim gibi, sizden sadece anapara talep edilecek, o da iş bulduğunuzda."
Hani deveye 'neren eğri' demişler de 'nerem doğru ki' demiş ya tıpkı o misal Kılıçdaroğlu iki satırlık mesajında iki ana yalan üzerinden gençleri kışkırtmaya daha doğrusu oylarını celbetmeye çalışmış.
Bilmeyenler de öğrenci kredilerine faiz uygulandığını ve kredi alanların borçlarını faiziyle birlikte derhal ödemeye zorlandığını zanneder.
Algı da zaten bu.
Detaya girmeden hemen söyleyelim ki öğrenciye verilen kredilere faiz uygulanmaz.
Sadece anapara talep edilir.
Ödeme mezuniyetten iki sene sonra kredi aldığı süreye denk şekilde aylık taksitler halinde yapılır.
Öğrenci kredisi, "Yüksek öğrenim gören T.C. vatandaşı öğrencileri maddi yönden desteklemek, sosyal ve kültürel gelişmelerini kolaylaştırmak amacıyla devam ettikleri yüksek öğretim kurumlarının normal öğrenimi süresince verilen, zorunlu hizmet yükümlülüğü bulunmayan borç paradır."
Evet burs ile krediyi birbirine karıştırmamak lazım. Burs karşılıksız verilen destek, kredi ise borçtur.
Kredi alacak öğrenci, Kılıçdaroğlu'nun iddia ettiği gibi faiz ödemeyeceğini, borcunun nasıl tespit edileceğini, ne zaman ve ne şekilde ödeyeceğini bilir.
Şöyle ki, kredi alan öğrenci kredi borcunun, 'normal öğrenimi süresince verilen miktarlara Türkiye İstatistik Kurumu Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksindeki (Yİ-ÜFE) artışlar uygulanarak, hesaplanacak miktarın ilave edilmesi ile tespit edileceğini" bilir.
Yani anaparanın ödeme dönemindeki değerini öder. Burada ölçü de ÜFE'dir.
Bunun adı faiz değil anaparanın değerinin tespitidir!
Faizli kredi bilindiği gibi kredi alınırken ödenecek faizin belirlenmesiyle önceden bilinir.
Tekrar edelim öğrenci kredilerine faiz uygulanmaz, anaparanın değeri tespit edilerek borç belirlenir.
ÜFE fazla miktarda artmış ise orada da öğrenci korunur.
'Öğrencilerin ödeyecekleri kredi (Yİ-ÜFE) borcu, öğrencilerin öğretimi süresince Kurumdan aldığı toplam kredi miktarının 3 katını geçmemektedir.'
Yani ÜFE alınan paranın 5-6 yahut daha fazla katı artmışsa sadece 3 katını öder.
Ödeme de hemen toptan istenmez mezuniyetten 2 sene sonra aylık taksitler halinde yapılır.
"Öğrenci, öğrenim ve/veya katkı kredisi borcunu, devam ettiği öğrenim kurumunun normal öğrenim süresinin bitiminden iki yıl sonra başlamak üzere, kredi aldığı kadar sürede ve aylık taksitler halinde öder."
Mesela, öğrenci 4 yıl süreyle kredi almışsa ödemesi, mezuniyetinden 2 sene sonra başlar 4 yıl süreyle aylık taksitler halinde tahsil edilir.
Ve öğrenci kredi alırken bunların hepsini bilir.
Mesela elimde 2000 yılının başından 2003 yılının sonuna kadar 4 yıl kredi alan bir yakınımın dökümü var. 2002 de 45 lira almış 2003 de 195 liraya çıkmış. Toplam 1695 lira kredi almış. Mezuniyetinden 2 sene sonra 2005 yılında 2644 lira borç çıkarılmış. Yani 949 lira ÜFE farkı ilave edilmiş. Yüzde 55'lik bir artış söz konusu.
(AK Parti döneminde öğrencilere verilen kredi de günün şartlarına göre artırılmıştır. 2002 de lisans öğrencilerine 45 lira olan burs 2022 yılında 850 liraya çıkarılmıştır. Yüksek lisans yapanlara 1700 lira doktora yapanlara ise 2550 lira kredi verilmiştir/verilmektedir. Önceleri kaç yıl alırsa alsın ödemeye 2 yıl taksit yapılıyordu. AK Parti iktidarı ödeme taksitlerini öğrencinin kredi aldığı süreye uzattı. Ayrıca KYK öğrenci adına okula katkı payı yatırıyor KYK sonra bunu öğrenciden tahsil ediyordu. AK Parti iktidarı bu katkı payını tamamen kaldırdı!)
Tekrar edecek olursak, öğrenci kredilerinde faiz uygulanmaz, anapara tahsil edilir, ödeme de mezuniyetten 2 sene sonra aylık taksitler halinde yapılır.
TÜİK'e itibar etmeyen Kılıçdaroğlu, anaparayı tespit ederken TÜİK'e değil de ENAG gibi rakamları uçuranlara itibar ederse öğrencilerin asıl yandığı gün o gündür!
Kılıçdaroğlu'nun gerçekleri ters yüz eden bu söyleminin adı muhalefet değil, çevresindeki ergenlerin kayığına binmek gibi bir şey!