Herkes için adalet. Tamam... Kemal Kılıçdaroğlu Ankara’dan İstanbul’a yürüyerek gıpta edilesi bir eylem, eşsiz bir fedakârlık örneği sergilemiştir. Tamam...
Bizim gibi düşünmeyenler için de adalet. Tamam...
FETÖiçin, PKK için, DHKP-C için, devletin sırlarını ifşa eden tescilli Alman ajanları için... Herkes için!
Tamam da... Adalet duygusu sadece FETÖ ve PKK sanıkları için depreşen Kemal Kılıçdaroğlu’na, “Bu ne aculluk? Bu ne işgüzarlık? Bu ne mesnetsiz isyankârlık” demeyecek misin?
FETÖ için gözünü kırpmadan yollara düşen ve yüzlerce kilometre yol tepen bu beyefendi, sonradan milletvekili aday listesine koyacağı Mustafa Balbay sorgusuz sualsiz beş yıl içeride tutulduğunda gevşek ağızlı “F tipi” söylemi dışında esaslı bir itiraz geliştirmedi.
Siyasi iktidarı suçlarkenki celadeti, Pensilvanya’da mukim şarlatandan esirgedi.
Bunun nedenini sormayacak mısın?
Hiç hesapta yokken, sıralamada ismi dahi anılmazken, bir kaset komplosuyla gelip CHP genel başkanlığına kurulan bu zata, “Her bir şeyi eleştiriyorsun. Her bir şeye kulp buluyorsun. Bugüne kadar niçin ağzından bir kez “Fetullah Gülen’ lafı çıkmadı? Bu şarlatana karşı niçin bu kadar kırılgansın” demeyecek misin?
Savcı kaset komplosunun peşine düştüğünde, Fetullah Gülen’e karşı kırılganlığını itiyada dönüştürmüş bu zat, “Savcı partimizi karıştırmak istiyor” diye bir açıklama yapmıştı. Komplonun mağduru olan Baykal da, önce Pensilvanya’ya teşekkürlerini sunmuş, sonra da şikâyetçi olmayacağını açıklamıştı.
Niçin imtina ediyorlardı şekva göstermekten?
Neden çekiniyorlardı?
Niçin adaletin tesisine yardımcı olmuyorlardı?
Bu konuda bir merak geliştirmeyecek misin?
Herkes için adalet isteyen Kılıçdaroğlu, adalete en muhtaç kesimin adalet taleplerini karşılayacak yasal ve anayasal düzenlemeleri Anayasa Mahkemesi’nde iptal ettirmeye pek teşneydi. Bu mahkemeye yapılmış bütün başvuruların altında “Grup Başkanvekili” olarak onun imzası bulunuyordu.
Haysiyetli bir çıkış sergileyip, “Ne iş Kemal Efendi? Ne iş Deniz Efendi? Başörtülülerin adalet taleplerini bastırmak için her melaneti sergiliyordunuz... Darbeciler ve tescilli Alman ajanları derdest edildiği için mi adalet hissiyatınız kabardı?” demeyecek misin?
Beyefendi üç yıldır tapeyle dolaşıyor... 17/25 Aralık teknik nakavt girişiminden bir hafta önce Amerika’daydı; orada (ismi cismi belli) Fetullahçılarla görüştü, “Fetullahçı düşünce kuruluşlarında” konferanslar verdi, Fetullah’ın temsilcileriyle kapalı salon toplantıları gerçekleştirdi.
Bu ziyaretin esbabını sormayacak mısın?
Cemaat yurtlarındaki fotoğrafları piyasaya düşen Eren Erdem niçin milletvekili yapıldı?
Merak etmeyecek misin?
Fetullah’ın tapeleri için çakma solcu gazete kuran, maksat hasıl olunca da gazetesini ve çalışanlarını maaşsız tazminatsız yüz üstü bırakıp Meclis’e kaçan Eren Erdem’e, “Niçin bütün netameli işlerin altından sen çıkıyorsun birader? Niçin Türkiye aleyhtarı bütün lobi faaliyetlerine içerik ve malzeme üretiyorsun? Karşı gazetesinde faş ettiğin tapeleri ve illegal kayıtları kimden aldın? Neden FETÖ için adalet yürüyüşünde boy gösteren netameliler konsorsiyumunun başını sen çekiyorsun?” diye sormayacak mısın?
Mahmut Tanalkim ve niçin FETÖ yanlısı bütün eylemlerde başı çekiyor?
Enis Berberoğlu’yla Gürsel Tekin’in yakınlıkları nerden kaynaklanıyor ve Berberoğlu, bilgisi, birikimi, müktesebatı sınırlı Gürsel Tekin’i ne umarak CHP’ye pazarladı?
Kılıçdaroğlu’nun Soros (dolayısıyla FETÖ) bağlantısını deşifre eden Barış Yarkadaş milletvekili seçildikten sonra niçin suskunluğa büründü ve niçin “ifşaat metinlerini” sahibi olduğu internet sitesinden kaldırdı?
Fatih Güsulkim?
Bir dönem CHP’de milletvekilliği yapmış Aykan Erdemir ne halt karıştırmaya Amerikalarda, Pensilvanya civarında dolaşıyor ve hangi konularda Kemal Bey’i enforme ediyor?
Herkes için adalet! Tamam da... Bunları konuşmayacak mısın ey ahlaksız?