Geçen hafta, Yeniden Refah Partisi'nin neden kurulduğunu ve nereye geldiğini anlatan bir yazı yazmıştım:
https://www.star.com.tr/yazar/yeniden-refah-saadet-partisiyle-birlesiyor-mu-yazi-1856278/
Linkten de okunabileceği gibi; "Milli Görüş'ü temsil edecek hali kalmadı" dedikleri Saadet Partisi ile örtüştüğünü gösteren bir analizdi. YRP ile ilgili bu değerlendirmenin, AK Parti adaylarını desteklememesiyle ilgili olmadığı belirtilmişti.
Çok tepki geldi. Yeniden Refahlıların, beni haklı çıkaran, "Ne kadar çırpınsanız da AKP'yi kurtaramayacaksınız" mealindeki sataşmalarını kast etmiyorum. Zira bunu zaten bekliyordum.
Daha geniş bir kesim, kaba tepkiler hatta hakaretler yağdırdı! Tamamına yakını "kimliksiz" olan bu güruh, hiçbir bakımdan Milli Görüş camiasına benzemiyor. Sanki YRP'nin savunmasını, Mustafa Kemal ve kalpağına saklanarak saldıran FETÖ'cü tetikçiler üstlenmiş! Meğer "Milli Görüş"ü canhıraş savunan ne çok "Kuvvacı" varmış!
Bu durum, "Yeniden Refah, sosyal medyada çok aktif" algısının gerisinde kirli bir FETÖ operasyonu olduğunu gösteriyor.
"YRP DE SP GİBİ FETÖ'NÜN VESAYETİNE GİRMİŞ"
YRP'yi, SP'den beter eden siyaset simsarlarının, iradesi ve karizması bulunmayan Fatih Erbakan'ı çok kolay etkilediği anlaşılmaktadır.
"Genel Başkan'ın etrafında FETÖ var. Israrla ittifaka karşı çıktılar. Şu anda tek hedefleri Reisicumhur'dur. İntikam almak için yanıp tutuşuyorlar" diyen İstanbul Milletvekili Suat Pamukçu, kökten Milli Görüşçü bir isimdir. Daha da önemlisi, çok emek verdiği Saadet Partisi Milli Görüş düşmanları tarafından devşirildiği için ayrılarak Yeniden Refah Partisi'ni kuranlardandır.
Pamukçu'nun bu ifşaatı, siyasette sık karşılaştığımız; yeni kariyer uğruna yapılmış ucuz bir manevra değildir. Zira Pamukçu, 28 Şubat döneminde Erbakan'ın yanında zulüm görürken, şimdi Fatih Erbakan'ı kuşatanlardan hiç biri yoktu. Yani Pamukçu, vücudu hızla çürüten "enfeksiyon"u tam teşhis edecek bir isimdir.
Sosyal medyadaki manzara, YRP'ye yönelik FETÖ operasyonunun Fatih Erbakan'ın etrafındaki kuşatmadan ibaret olmadığını göstermektedir. Saadet Partisi'ni ve diğerlerini "Erdoğan düşmanlığı" narkozuyla uyuşturarak, din düşmanı CHP'nin emrine sokan "taşeron"ların şimdi YRP için çalıştığı anlaşılmaktadır.
Erbakan'ı ve Milli Görüş'ü yakından tanıyan Kürt aydın ve siyasetçi Cemal Toptancı'nın, YRP yazıma istinaden gönderdiği mesaj da aynı gözlemi ortaya koymaktadır:
"Fatih Erbakan'ı üç ay önce makamında ziyaret ettim. Genel Başkan Vekili Sacit Günbey'in de bulunduğu görüşmede Fatih beye, Cumhur İttifakı'na dâhil olmalarının ülkenin ve YRP'nin yararına olacağını ifade ettim. Ama gördüğüm kadarıyla YRP de SP gibi FETO'nün vesayetine girmiş! Muhalefeti tamamen kuşatan FETÖ, haramzade sermaye ile Erdoğan'sız bir Türkiye dizayn etmeye çalışıyor."
BU HEDEF BİRLİĞİ NASIL İZAH EDİLİR?
İlginç bir "örtüşme" var. FETÖ, 17-25 Aralık'ta yarım kalan hesabını tamamlamak için 30 Mart 2014 yerel seçimleri öncesinde yoğun bir kampanya başlatmıştı. Güçlü medya desteğinin yanı sıra, ablaları da ev ev dolaşarak, "Erdoğan'a oy veren mahşerde hesabını veremez" diyor, HDP-CHP ittifakı için yemin ettiriyordu.
Bu benzerlik nereye dayanıyor bilmiyorum ama şimdi de aynı düşmanlığı SP ve YRP; daha büyük bir motivasyonla yürütmektedir.
Saadet Partisi'nin sembol ismi 2019 seçimlerinden sonra, "Türkiye'nin en güçlü partisi SP'dir; çünkü İstanbul'u Tayyip Erdoğan'dan biz aldık" demişti.
Şimdi ise Yeniden Refah lideri Fatih Erbakan, "İstanbul ve Ankara'da CHP kazanacak" diyor ve bütün ekipleri bunun için çalışıyor! Yeniden Refah yöneticileri için "ahlak" sadece direklerde asılı afişlerdeki "slogan" olarak kalmamışsa şu soruya cevap versinler:
Bu seçimlerde AK Parti'ye kaybettirmek için en çok yırtınan Yeniden Refah Partisi'nin, din düşmanı CHP'ye hizmet etmekle övünecek kadar sapıtan SP'den ne farkı var?
Bir şey daha var:
"El-Mer'u Me'a Men Ehabbe..."