Ne kadar kızgın hırslı ve haykıran taraf olursan ol, ferdi olarak değil takım halinde yani bütün hareket edenler amaçlarına ulaşıyorlar. Maç süratli başladı, ilk 10 dakika içerisinde üç net posiyon oldu.
Trabzonspor gol attı, Bülent yine her zamanki gibi görmedi.
Karşılaşma verilmeyen gol ve Bamba’nın kendi kalesine attığı gol dakikasından itibaren zaten Trabzonspor aleyine alenen bitmişti.
Maçı fazla anlatmaya gerek yok..
Takımların oturmuşluğu açısından, savunma güvenliği, orta sahayı kullanma ve ileri uçta Fenerbahçe, Trabzonspor’un çok önünde. Yani Fenerbahçe oyunu daha iyi kuruyor, Trabzonspor oyunu kurmakta zorlanıyor.
Buna ufak bir örnek: Emre Belözoğlu Fenerbahçe’nin; Serkan Balcı Trabzonspor’un beyni. Farkı artık siz anlayın.
Net bir galibiyet alan Fenerbahçe’yi tebrik edip, Tolunay hocaya “Bu tip oyunlarla her hafta takım istikrarı sağlayamayıp değişik futbolcularla çıkarsan Trabzonspor’un düzelme şansı yok” diyorum.
Yanlış yolda olduğunu hatırlatır, Tolunay hocaya dikkat dikkat dikkat..
Maçın dışında camiaya şunu hatırlamak isterim. Trabszonspor’un 2011’de Eskişehirde attığı golleri geçerli saymayıp şampiyonluktan eden Bülent’in buna rağmen Trabzon-Fenerbahçe maçına verebilen anlayışa camia bir şey söyleyemeyeceksek Bülent de kendini gönderen güçlere sırtını dayanarak Trabzonsupor’un attığı golü yine vermeyecek cesarette bulanabilir. Bulunmuştur..
Trabzonspor camiası, Futbol Federasyonu’nun kapısına dayanıp “Maksadın ne açıkca söyle” demelidir.
Sol Bamba ve Giray ikilisi tutmadı. 6-7 senedir Serkan’ın orta sahada oynayıp sonradan sağ beke çekilmesi tutmadı. Alanzinrnho ve Adrian değişliklikleri tutmuyor.
Trabzonspor’un sağ açığı yok. Bütün bunları yan yana getirdiğimiz zaman bir oyun ortaya çıkmıyor. Yenilmenin ötesinde oynanan futbol ve alınan netice taraftarı çok üzüyor ve utandırıyor.
Yöneticilerimizin bunları gözönüne alıp ona göre davranmaları gerekiyor.