Bülent Ersoy ‘Barışa Bak’arsa iyi olur, barış hareketi güçlenir. Ama ‘Barışa Bak’manın bir bedeli var ve barışa bakan sanatçılar bu bedeli maalesef ödemek zorunda kalıyor. .
‘Savaşa Bak’manın bir maliyeti yok ama!
‘Savaşa Bak’anlar, kendilerinin değil başkalarının hayatı üzerinden, ‘savaşa bak’ıyor ve hiçbir bedel ödemiyorlar. Barışa Bakan, yüzünü barışa dönen sanatçıları yerden yere vuranların, ne barışa ne savaşa dair bir hikayeleri yok ama..Barışa ve savaşa dair hikayelerin, onların gözünde, bir tweet kadar bile değeri de yok.
Bülent Hanım’ın barış için geçmişte verdiği mesajlar unutulmadı tabi, o mesajlar en zor zamanlarda verilen mesajlardı.
Bu girizgah nereden icabet etti diyeceksiniz haklı olarak. Efendim, bizim ‘Barışa Bak’ platformunun değerli üyeleri 3 Aralık’ta Ankara’ya bir ziyaret gerçekleştirdiler. Akşam yemeğinde hoş bir tesadüf sonucu Bülent Ersoy’la aynı restorantta yemek yemişler. Yukarda gördüğünüz fotoğrafta Bülent Ersoy, ‘Barışa Bak’ platformunun verdiği dosyayı inceliyor.
Cengiz Alğan’ın söylediğine göre, Bülent Ersoy dosyayı incelemiş ve platformun çalışmalarını destekleyeceğini ifade etmiş..
Cengiz Alğan 3 Aralık Ankara ziyareti için, şu bilgileri aktarmış grup üyelerine:
AK Parti Grup Başkanvekili Mahir Ünal
Mahir Ünal kampanyayı sosyal medya ve basından yakından izlediğini ve bireysel olarak destekçisi olduğunu belirterek söze başladı. Sivil topluma düşen rolü bu gibi sivil kampanyaların vurgulamasının Çözüm Süreci açısından hayati öneminin altını çizdi. Kampanya aktiviteleri için kamunun desteğine ihtiyacımız olduğunu, örneğin Barış Treni projemiz için kesinlikle böyle bir desteğe ihtiyacımız olduğunu dile getirdiğimizde Ulaştırma Bakanı’na bu konuyu kendisinin ileteceğini ve büyük ihtimalle karşılanacağını söyledi.
MHP Grup Başkanvekili Yusuf Halaçoğlu
Halaçoğlu (MHP’nin genel yaklaşımı nedeniyle) umduğumuzdan çok daha yumuşak bir üslupla “Barışı kim istemez ki? Bu çatışmalar, ölümler bitse de hepimiz gidip Munzur’un kıyısında piknik yapıp çayımızı içsek” diyerek karşıladı. Ancak MHP’nin süreç konusunda kamuoyunca bilinen kırmızı çizgilerini de sıraladı. Sürecin içeriğini bilmediklerini, defalarca talep etmelerine rağmen kendilerine bilgi verilmediğini, bu yüzden içeriği belirsiz bir sürece destek vermeyeceklerini net biçimde söyledi. Süreçte yürütülen müzakerelerin içeriği hakkında bilgilendirmenin kamuoyuna açık değilse bile, gizli oturumlarda da olsa kendilerine yapılması önerisi dikkat çekiciydi.
CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi
Bir önceki görüşmenin uzaması ve Hamzaçebi’nin programı sebebiyle en kısa görüşme kendisiyle gerçekleştirildi. “Barışı elbette destekliyoruz” yaklaşımı Hamzaçebi’de de mevcuttu. Partilerinin hazırlayıp meclise önerge olarak sunduğu “Toplumsal Mutabakat Komisyonu ile Ortak Akıl Heyeti Kurulması Hakkında Kanun Teklifi” dosyalarını tüm heyetimize dağıttı. MHP ile aynı eleştiriyi, süreç hakkında yeterince bilgilendirilmedikleri eleştirisini o da aktardı. Sürecin daha şeffaf ve mecliste yürütülmesi gerektiğini dile getirdi.
HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken
En sıcak ve samimi görüşmenin Sayın Baluken’le yapıldığını belirtmeliyiz. Baluken parti olarak çalışmalarımızı yakından izlediklerini, çok önemli bulduklarını ve desteklediklerini belirtti. Sivil toplumdan nihayet böyle bir sesin çıkmasının önemini vurguladı ve “Keşke sürecin başından beri buna benzer inisiyatifler var olsaydı” dedi. Diğer muhalefet partileriyle ortak eleştiri olarak sürecin daha şeffaf yürütülmesi gereğine ve kendilerinin daha fazla bilgilendirilmeye olan ihtiyaçlarına vurgu yaptı.
Baluken’in “Bu kampanya içinden bir heyetin Kandil ve İmralı’yı ziyaret etmesinin çok faydalı olacağını ve kendilerinin bunu destekleyeceklerini” söylemesi görüşmenin en ilginç yanıydı. Kampanyamız bu konuyu gündemine alıp değerlendirme kararı aldı.
Heyetimiz şu isimlerden oluşmuştur:
Cengiz Alğan, Fadime Özkan, Mahmut Övür, Selim Okçuoğlu, Bayram Zilan, Üstün Bol , Yasemin Yıldırım , Yasemin Abayhan , Furkan Songur, Bilal Güler, Rıfat Özcan.