“Yeni bir sayfa açtım” diye anlatılır değişimler,
Oysa bu sadece“değişim” ihtiyacının ağzına bir parmak bal çalmaktır.
Esas değişimler başka türlüdür;
Yeni bir sayfayla,
Yeni bir defterle,
Yeni bir kalemle değil;
Yeni bir yazma biçimiyle, yeni bir düşünme biçimiyle, yeni bakış açılarıyla olur.
Değişim istiyorsan yeni bir sayfa açmayacaksın, o işin en kolayı;
Mesele yapraktaysa bir önceki de aynı, bir sonraki de aynı.
Defteri yırtıp atabiliyor musun?
Silbaştan başlayabiliyor musun?
Dahası yeniden başladığında başka bir sen olabiliyor musun?
Olamıyorsan kıyma,
Yeni bir yaprağa daha…
***
Değişim istiyoruz hepimiz, her birimiz değişime ihtiyaç duyuyoruz. Farkındayız eksikliklerimizin, “yarın başlayacağım, söz!” diyoruz.
1 Ocak’ları bekliyoruz büyük değişimler için, sonra ne ara 31 Aralık’a dönmüşüz, anlamıyoruz…
Pazartesi’leri bekliyoruz daha küçükleri için, a-aa! bir de bakıyoruz Pazar olmuş, yatıyoruz.
“Bu sene benim senem” diyoruz da hep o sene bir şeyler yapsın istiyoruz, bizim o seneye pek emek veresimiz gelmiyor.
Hanımefendiler, beyler, uyanın.
Bizler bir şeyleri beklerken değişim için, bir ömür geçiyor.
“Şu olsun, sigarayı bırakacağım” diyorsunuz, artık o sigara paketi bile size inanmıyor.
“Şu tarih bir gelsin, çocuk okulu bir bitirsin, şu proje bir bitsin değişeceğim” diyorsunuz, değişim size inanmaktan vazgeçiyor.
***
En acısı da değişemeyenin değişim çabası olsa gerek.
Bir kere deniyorsun, gerekli sebatı göstermediğin için olmuyor.
Belki de ikincisinde olacak aslında, ama bu kez de etrafın sana inanmıyor. Bu sefer de bu yüzden olmuyor.
Üçüncüsünde artık sen de inanmaya başlıyorsun olmayacağına.
Öğrenilmiş çaresizlik diyorlar buna, sonrasında kehanet kendini gerçekleştirmeye başlıyor.
***
Köpek balıkları üzerine bir deney;
Çok aç bir köpek balığı dev bir akvaryuma bırakılır.
Akvaryumun diğer köşesine kocaman Orkinos balıkları vardır ama köpek balığı ile orkinosların arasında cam bir bölme vardır.
Köpek balığı o leziz, etli Orkinos balıklarını görünce ok gibi fırlar ama göremediği o cam bölmeye toslayıverir.
Neye uğradığını şaşırır.
Bir daha doğrulur, tekrar fırlar.
Yine çarpar, tekrar düşer.
Artık iyiden iyiye bocalamıştır.
Göremediği bir şey onun avına ulaşmasına, karnını doyurmasına engeldir.
Birkaç zayıf denemeden sonra usanır, bırakır…
Artık yavaş yavaş vazgeçmiştir.
Köşesine çekilir, ölmeye başlamıştır.
Derken araştırmacılar aradaki bölmeyi kaldırır. Arada hiçbir engel kalmamıştır.
Ancak köpek balığı davranmaz bile…
Nasılsa bir engel çıkıverecektir.
Araştırmacılar bu kez orkinos balıklarına küçük bir elektrik şoku verir. Balıklar suyun içinde her yana yüzmeye başlar. Köpek balığının altından girip üstünden çıkarlar o şokla.
Köpek balığı ağzını bile açmaz.
Çaresizliği öğrenmiştir.
Öylece ölür köpek balığı.
***
Daha önce denedim, olmadı diyenler;
“Başkaları yapamadı, sen mi yapacaksın” sözüne eyvallah diyenler;
“Ya yine başaramazsam” diye denemekten vazgeçenler;
Değişime inanan ama değişim için çaba göstermesi gerektiğine yeterince inanmayanlar;
Bu bakış açısından bir an önce vazgeçmediğiniz takdirde başkalarının baş döndürücü değişim ve dönüşüm hikayelerine bilet alıp seyirci olarak ön sıradan izlemeye hazır mısınız?