Hepimiz çok üzgünüz.
Evleri yıkılan, enkaz altında yaralı ve çok üşümüş halde yardım bekleyen kardeşlerimiz için yanıyor canımız.
Kahramanmaraş'ta sabah saat 04.17'de 7,7 şiddetinde, saat 13.24'te ise 7,6 büyüklüğünde meydana gelen iki büyük deprem tüm Türkiye'yi sarstı aslında.
Kahramanmaraş, Kilis, Diyarbakır, Adana, Osmaniye, Gaziantep, Şanlıurfa, Adıyaman, Malatya ve Hatay'da ne yazık ki büyük yıkım var. İlk depremde hasar alan binaların bir kısmı ikinci depremde yıkılınca kayıplar gibi endişe de arttı.
Yüzyılın felaketi diyor uzmanlar.
Can kaybı daha şimdiden 1541'e ulaştı.
Bilinen yaralı sayısı on bin civarı...
Yıkılan bina ise 3 bin 471.
Üstelik hala güçlü artçılar oluyor. O yüzden hasarlı binalara girmeyin diyor uzmanlar.
Devletimiz bütün kurum ve imkanlarıyla bölgede. 15 bin civarındaki profesyonel arama kurtarma ekibi enkazlardan can kurtarma derdinde.
Her ilde birden fazla bakan var, çalışmalara bizzat katılarak işleri kolaylaştırmaya çalışıyorlar.
Devletin ilgili kurumu AFAD'ın teyakkuzuna anlık olarak şahit oldum.
Beni yatağa düşüren bir grip geçiriyorum ve gece sık uyandığım için de depremin yaşandığı ilk dakikadan itibaren AFAD'ın nasıl hemen organize olduğunu gördüm.
TRT başta olmak üzere tüm haber kanallarımızın anında yayına geçtiğini, birkaçı hariç hepsinin doğru ve sağlıklı haber verdiğini takip edebildim.
Lakin iki büyük kırılma da çok geniş bir alanda ve yüzeye çok yakın bir noktada gerçekleşti.
Kışın en sert günleri yaşanıyor üstelik. Kar, yağmur, ayaz...
Durum enkaz altındakiler için de arama kurtarma çalışması yürütenler için de çok zor. Deprem bölgesindeki vatandaşlarımızın da çoluk çocuk, yaşlı hasta halde dışarıda kalması da öyle...
Tahayyül etmek bile zor.
Felaket çok büyük.
Devletin hazırlıklı olduğu, hızla organize olduğu açık. Ama her şeye devletin yetişebilmesi de kolay değil. Üstelik vicdanen bir şey yapmak, yardım etmek de bir ihtiyaçtır.
Yaralarımızı beraber saracağız sonuçta.
Sivil toplum kuruluşlarının ve özel sektörün de enkaz kurtarma ve afetzedelere yardım için AFAD yönetiminde hızla örgütlenmesi lazım.
Herkes bulunduğu yerden, kendi uzmanlık alanı içinden depremzedeler ve onlara yardım götürenler için bir fayda üretebilir, destek sağlayabilir.
Ayni, nakdi, fiili yardımlar, dualar, kan bağışları...
Tek yürek yapıyor bizi. Vücudun bir bölgesindeki kanamayı durdurmak için tüm organizmanın harekete geçmesi gibi.
O yüzden yüzyılın felaketini iktidarı eleştirmek için istismar etmeye, siyasi fayda çıkarmaya çalışanları muhatap almayalım bugün. Kınamak, lanetlemek için bile muhatap almayalım. Aziz milletimizin, yaslı toplumun yarasını deşmek için fırsat kolluyorlar çünkü.
Biz büyük bir millet, güçlü bir devletiz.
Yeter ki enkaz altındaki canlarımızı acilen ve salimen çıkaralım bir. Yasımızı tutar, yaralarımızı sararız.
Diğer meseleleri de konuşuruz elbet.
Allah yardımcımız olsun.