gibisinden akla mantığa uymayan laflar ediyor. MHP’nin sadece “Ergenekon” sözcüğüne gösterdiği duyarlılığı anlamak mümkündür. MHP’nin dünya görüşünde Ergenekon Türklerin anavatanı ve destanıdır. Bu adın terörle, demokrasiyi ayaklar altına almak isteyenlerle özdeşleştirilmesine öfke duyabilirler. Ancak salt iktidara muhalefet yapmak amacıyla hala varlığını sürdüren ama şu sıralar yer altına inmiş, fırsat kollayan Gladyo’nun Türkiye uzantısının varlığını inkar etmek saflık ya da iktidarı eleştirecek başka bir veriye sahip olmayanların başvuracağı ucuz bir yöntemdir sadece.
“Genelkurmay Başkanı darbeci diye yargılanmaz... Genelkurmay başkanı darbe yapmaz... Genelkurmay başkanının rütbeleri sökülmez! Bu Cumhuriyet tarihinde bir ilktir!” demek resmen cahilliktir Kemal Beyim. Kenan Evren darbe yaptığında onbaşı mıydı? Genelkurmay Başkanıydı. “Asmayıp da besleyelim mi?” dediğinde, bugün mangalda kül bırakmayanlar arasından bir tek cesur gazeteci çıkıp tek satır yazabildi mi? “Nasıl oldu da 11 Eylül’de akan kan 13 Eylül’de durdu” diye soran bir tek kişi çıktı o da Demirel’di ama yıllar sonra, yeniden siyasete soyunurken.
Rahmetli Genelkurmay Başkanı Orgeneral Rüştü Erdelhun’un 27 Mayıs sonrasında rütbeleri sökülüp er yapılmadı mı? Dahası Orgeneral İlker Başbuğ’un önünde daha Yargıtay süreci ve AİHM var. Yanlışlıklar ve yanılgılar varsa bunlar mutlaka düzeltilecektir. Aklı başında olan herkes, bizzat Cumhurbaşkanı ve Başbakan’ın da söylediği gibi, bunun takipçisi olacaktır. Ama Rüştü Paşa’nın önünde ne Yargıtay vardı ne AİHM. Hapisten çıktıktan sonra siyasete bulaşmadı onca teklife rağmen, evine çekildi ve ölmeye yattı!!
Kenan Evren’se Picasso’yu, Klee’yi, Modigliani’yi yerden yere vurdu sonra resim yapmaya durdu. Nice yandaş ve çıkarcı iş adamı da milyonlar döküp bu ucubeleri resim diye satın aldı sergilerden! Çok daha önce yargılanması gerekirdi Evren’in, doksanını devirdikten sonra değil. Ama İlahi Adalet yakasını bırakmayacaktır!
Türkiye sonbaharda seçim ortamına girecek; siyaset hepten ısınacak. O zaman yer altında gün kovalayan Gladyo (Ergenekon) uzantıları mutlaka ortalığı karıştıracaktır. Üniversitelerde boykotlar, toplantılar başlayacak, izinsiz yürüyüşler, Gezi Parkı eylemlerini gölgede bile bırakacak toplantılar, polisle çatışmaya girenler, sosyal medyada kışkırtmalar, küfürler havada uçuşacaktır. Amaç sandıkta bükemediği eli sokakta bükme çabasıdır. Ve bunun adına da “demokratik hak ve özgürlükleri savunmak” diyecek ve askerin gene tankları çalıştırması için duaya duracak siyasiler çıkacaktır. Ve sonbaharda yapılacak yerel seçimler de Kılıçdaroğlu’nun hezimetiyle sonuçlanacaktır. Ardından da yapılacak olağan ya da olağanüstü kurultay ona kapıyı gösterecektir.