Seyircisiyle bütünleşince, Fenerbahçe’nin sahadaki görüntüsü de başka güzel oluyor. Takım halinde maça başlar başlamaz oyunu önde kabul etti, presli ve agresif futbol sergileyerek Lokomotiv’e üstünlüğünü maçın tamamında hissetiren oldu. Sahaya yayılışı, topu ayağa oynaması, agresif futbola özen göstermesi, Fener’in rahat kazanmasına yol açtı. Lokomotiv Moskova’nın Fenerbahçe kalesini rahatsız edecek en ufak bir pozisyonunu göremedik.
Her iki kenar beki, Caner olsun, Gökhan olsun; Avrupai bir tarz sergiledi. İlk golde Gökhan’ın, ikinci golde Caner’in katkısı olağanüstüydü.
Fenerbahçe’nin gollerini atan Josef de Souza bence geldiğinden bugüne kadar en olumlu futbolunu sergiledi. Fener savunmasının göbeği, Kjaer ve Alves, rakip futbolculara en ufak şans vermezken, savunma güvencesini de çok iyi kontrol ettiler.
Orta sahada Ozan olsun, Mehmet Topal olsun, golleri atan De Souza olsun, rakiplerine şans tanımazken; oyun kontrolünü de ellerinde tuttular.
Nani ve Volkan Şen de takımları adına olağanüstü akınlar tazeleyerek, pozisyon üretimine katkıda bulundular. Van Persie’nin biraz gol şansı yanında olsaydı, Fenerbahçe’nin golleri artılara gelirdi.
Böyle başarılı futbol sergileyen Fenerbahçe’yi alkışlamak her zaman ilk görevimiz olur. Yeter ki böyle oynamaya devam etsinler.
Lokomotiv Moskova, beklenen düzeyin çok altında görüntü verirken; savunma ve orta saha organizasyonlarından yoksun kaldı; hücum bölgelerinde de hiçbir varlık gösteremedi.
Fenerbahçe bu futboluyla, taraftarının da katkısıyla, bekleneni çok güzel bir şekilde sağlamış oldu. Bu skorun sarı-lacivertli takımı rövanş maçında tura taşıyacağını düşünüyorum.