Uzun süredir yapmayı istediğim bir şeyi yaptım, geçen cuma sabahı. Uzmanlar çocuklarla iletişimi güçlendirmek için onların bulabileceği yerlere küçük notlar yazmayı öneriyor. Sabah yatağında bulduğu “Seni seviyorum, annen” yazılı bir notun yaratacağı etkinin çok önemli olduğunu söylüyorlar. Hele de akşam ufak çaplı bir savaş yaşanmış, oğlunuz ya da kızınız yatağına küskün girmişse bu notlar daha çok işe yarıyormuş. (Elbette asıl yapılması gereken, kırgınlıkları uykudan önce çözmek. Lakin bazen her şey olması gerektiği gibi olmayabiliyor.) Oflaya puflaya dersin başına oturduğunda defterinin arasından çıkan “Sen aslansın, kaplansın!” içerikli bir notun, motivasyonu artıracağı da naçizane benim öngörüm.
Bir süredir aklımdaydı bu not konusu. Günün anlam ve önemine binaen, karne gününü seçtim. Erkenden kalktım, (her zamankinden beş dakika önce yani) kağıda kaleme sarılıp birkaç satır çiziktirdim. Bu bile gözlerimin dolmasına yetti. Onunla gurur duyduğumu, bütün bir yıl çok çalıştığını, en iyisini yapmak için uğraştığını ve çok başarılı olduğunu, hayatının bundan sonra da güzel geçmesi için dua ettiğimi ve benim oğlum olduğu için dünyanın en şanslı annesi olduğumu yazdım, yastığının yanına koydum. Gerinirken eline değen kağıdın ne olduğunu anlamak için tek gözünü açan, sonra her iki gözünü ovalayan oğlum, “Burada bir kağıt var!” dedi. Benim hesabıma göre açıp okumalıydı. İş başa düşünce “Galiba senin için bir not!” yönlendirmesi yapmam gerekti.
DONDURMAYLA?KUTLAMA?YAPTIK
Okudu ve bana sarıldı, öyle bir sarıldı ki galiba ikimiz de onun bebeklik zamanlarına döndük. Yüzünü boynuma gömdü, sonra “Bugün okulun son günü, çok heyecanlıyım” dedi. Giyindi, evden çıktık. 10 ay önce tedirgin adımlar attığı yolu, o gün baharda otlamaya çıkmış kuzu yavruları gibi zıplayarak geçti. Birkaç saat sonra da okulun bahçesinde arkadaşlarıyla vedalaştı. Dondurmayla kutladık ilk yılın bitişini. Övgü belgesi almış. “Karne nasıl?” sorularına “Övgü belgesi aldım” diye cevap veriyor.
Uzun uzun anlattım karne gününü, bilerek. Çünkü milyonlarla anne babanın yaşadığı bu mutluluk, bazıları için ulaşılamaz oluyor. Atipik otizm tanısı konulan ve kaynaştırma eğitimi alabileceği belirtilen oğlu Ozan’ın eğitim hakkının elinden alınmaması için hukuki yollara başvuran avukat Sedef Erken Sanlısoy’un mücadelesini daha önce Ayşe Düzkan’ın yaptığı röportajdan öğrenmiştik. Sedef Hanım yılmadan sadece kendi oğlu için değil, benzer sorunu yaşayan tüm çocuklar için örnek olabilecek bir mücadele sergiliyor. Destek olmak gerekmez mi? Açılan imza kampanyasına katılmak çok önemli elbette. Peki ya çocuklarınızın gittikleri okulların bu konudaki politikalarını sorgulamaya ne dersiniz?
ANNENİN AJANDASI
Bırakın yaratıcılığı gelişsin
Çocuk giysilerinde bir araya getirilmesi gereken kavramlar rahatlık ve şıklık sanırım. Bunu yakalayan markalar ise annelerin gözünde bir başka yere oturuyor. 0-10 yaş arası çocuklara hitap eden ürünleriyle Miki House mağazalarında aksesuardan oyuncağa, ayakkabıdan giysiye kadar rengarenk tasarımları bulmak mümkün. İstanbul Nişantaşı ve Bursa’daki mağazalarda her şey çocuklar için.
Çocukların ilgi alanları çok küçük yaşlardan itibaren ortaya çıkıyor. Kimi şarkı söylemeyi seviyor, kimi bebeklerine elbise dikmeyi. Sizin de çevrenizde böyle bir küçük hanım varsa onu Harumika’nın Gelinlik Seti ile sevindirebilirsiniz. Bandai’nin ürettiği ve Adore Oyuncak’ın Türkiye’ye getirdiği Harumika tasarım setleri, çocukları modanın eğlenceli ve göz kamaştırıcı dünyasıyla buluşturuyor. Tülleri, rengarenk kumaşları, sticker’ları ve parlak taşlarıyla Harumika Gelinlik Setleri, çocukların yaratıcılıklarını sergilemesine imkan tanıyor.
Pearson Türkiye’nin yeni kuklalı çocuk kitapları Parkta Oyun Zamanı Yavru Köpek ve Parkta Oyun Zamanı Minik Kuzu çocukların hayal gücünü geliştiriyor ve düşünme becerilerini artırıyor. Minik kuzu ve yavru köpek, ele geçirilen kuklaları, keyifli hikayeleriyle çocukların yeni kahramanları olacak. 0-2 yaş grubuna yönelik olarak çıkarılan iki kitap minik kuzu ve yavru köpek kuklaları ile çocukların zihinsel gelişimine de katkı sağlamayı hedefliyor. Fiyatları 32.50 TL.
AT BİNMEYEN ÇOCUK KALMASIN
At binmenin pahalı bir zevk olduğunu mu düşünüyorsunuz? Doğru bildiğinizi gözden geçirmeye ne dersiniz? 50 liraya hem at binip hem de kahvaltı yapabilirsiniz. Sarıyer’de Gümüşdere köyü sahilinde 30 attan oluşan çiftlik modern hayatın stresinden kaçmak ve keyifli bir hafta sonu geçirmek isteyen İstanbulluların uğrak yerleri arasına girdi. Atlı Tur Yöneticisi Alp Arslan, 30 yıldır hobi olarak at bindiğini belirterek 2007’de At Sevenler Derneği’ni kurduğunu söylüyor. Arslan, “Sadece zenginlerin ilgilendiği ya da yarış hipodromlarına hapsedilmiş atları yeniden Türk insanıyla buluşturmaya karar verdik. Modern hayatın içerisine atı taşımak için alışveriş merkezleri önünde ‘At binmeyen çocuk kalmasın’ sloganıyla sosyal sorumluluk projeleri üstlendik” diyor.
Bu haber de at binemeyecek kadar küçük çocuklar için... Onlar da hayatın tadını hoplayarak çıkarabilir. Bright Starts Hoppala hareketli yapısı ile bebeğinizin eğlenceli vakit geçirmesini sağlarken, fiziksel ve ruhsal gelişimine de katkıda bulunuyor. Ürün, zıplama platformunun yanı sıra neşeli sesleri, piyanosu, üç farklı oyun moduna sahip ışıklı müzik kutusu sayesinde bebeğinizin dokunma, yürüme, atlama, kavrama, zıplama ve sesi algılama tepkilerini geliştiriyor.