MHK genç hakemleri görevlendirerek iyi işler de yaptı. Ama bazı gözlemciler kötü maç yöneten hakemlere yüksek not verdi. TFF’nin gözlemcileri, MHK’nin düşük not alan hakemleri ödül verircesine görevlendirmesi, işlerin zor düzeleceğini gösterdi.
Süper Lig’de ilk yarı sona ererken dikkat çekici hakem hatalarının yanında hakem ve gözlemcileri atayan MHK’nin de doğruları ve yanlışları vardı.
Kuddusi Müftüoğlu Başkanlığı’nda göreve yeni başlayan MHK’nin en önemli artısı geçtiğimiz sezonların aksine genç hakemlere görev vermek, Süper Lig’de görev yapan isim sayısını arttırmak oldu. Böylece Deniz Ateş Bitnel ve Alper Ulusoy gibi hakemler önemli karşılaşmalarda görev yaparak kendilerini gösterme fırsatı bulduğu gibi bu imkanı iyi kullanıp FIFA kokartı takma şansını da yakaladılar.
MHK’nin bu sezonki bir diğer olumlu icraatı ise yeni yılda Süper Lig kadrosuna kattığı beş hakem ve ondört yardımcı hakem oldu. Ligin ikinci yarısında görev yapacak olan yeni isimler ile Süper Lig hakem ve yardımcı hakem kadrosunda rekabet daha da arttı.
Ligin ilk yarısında bazı maçlarda önemli hakem hataları yaşanmasına rağmen gözlemciler, maçın hakemlerine çok yüksek notlar verirken MHK’nin bu gözlemci ve hakemlere yaklaşımı ise oldukça farklıydı. Ve bu farklı yaklaşım hakemlerin kafalarının oldukça karışmasına neden oldu. Hatalı hakeme yüksek not veren bazı gözlemci ve düşük not alan bazı hakemler hemen akabinde tekrar görev alırken bazıları ise cezaya girdiler.
TFF’nin sezon başında profesyonel hakem kadrosuna alıp sözleşme imzaladığı Tolga Özkalfa, Bülent Yıldırım gibi tecrübeli isimlerin formsuzlukları dikkat çekti.
İlk yarının en iyisi Deniz Ateş Bitnel
2013 yılı eylül ayında yönettiği maçta Deniz Ateş Bitnel, Gençlerbirliği aleyhine verdiği bir penaltı nedeniyle dönemin TFF Başkan Vekili’nin MHK Başkanı’na yaptığı baskı nedeniyle beş ay süre ile Süper Lig’de düdük çalamadı ancak yılmadı ve devamlı çalıştı. Bu sezon ilk yarıda Süper Lig’de 8 maç yönetti.Düdük çaldığı 8 maçta da çok başarılıydı. Lider Beşiktaş’ın, Fenerbahçe’nin, Galatasaray’ın maçlarını yönetti. Büyük takım, küçük takım ayrımı yapmadı. Ev sahibi takım, misafir takım ayrımı gibi işlere hiç girmedi. En önemli özelliği ise devam ettirdiği ya da düdük çaldığı faul kararlarındaki isabet oranının yüksekliği olurken, kolay düdükler çalmayarak oyuna olumlu yönde katkıda bulundu, seyir zevkini arttırdı. Fizik gücünün yüksekliği nedeniyle pozisyonlara çok yakın olması ise bir başka avantajıydı. 2016 yılından itibaren takacağı FIFA kokartı ile yurt dışında da önemli işler yapacağına inanıyorum.
İlave yardımcılar sınıfı geçemedi
UEFA eski başkanı Platini’nin isteği ile gündeme gelip ,UEFA organizasyonlarında uygulanmaya başlayan ilave yardımcı hakemlik, yani kale arkası hakemliği biz de 2013-14 sezonundan bu yana uygulanmasına rağmen beklenen fayda sağlanamadı. UEFA maçlarına giden Cüneyt Çakır’ın ilave yardımcı hakemleri ülkemizde Süper Lig’de önemli maçlarda görev yapan Hüseyin Göçek ve Barış Şimşek yaptıkları katkılar ile başarıda pay sahibi oluyorlar. Ancak, Süper Lig’de görev yapan ilave yardımcıların büyük bir bölümü ise yeterli deneyime sahip değil. MHK şimdi ilave yardımcı hakemlik uygulamasının devam edip etmeyeceğini karara bağlayacak. İlk devre bu uygulama yapıldığı için 2 yarıda da bu sistem devam edecek ancak seneye ilave yardımcı hakemlik sona erecek gibi görünüyor.
YARIN : Ligin enleri - Ali Sami ALKIŞ