Fenerbahçe, Erciyesspor karşısında oyuna çok iyi başlamadı. Erciyes daha maçın hemen ilk saniyelerinde Edinho’nun kafa şutuyla gole çok yaklaştı. Volkan başarılıydı. Daha sonrasında Emenike’nin bir hücum girişiminde kendisinden daha müsait olan Kuyt’a topu verse; net bir gol pozisyonu olurdu. Ama kendi egosuna teslim oldu; pozisyon da heba olup gitti. Ardından Kuyt’ın da füzesi güzel gol olarak belleğimize kazındı. Fenerbahçe bu golle öne geçti.
İkinci yarı Edinho’nun penaltı vuruşuyla maç eşitlendi. Bu golün hemen ardından Fenerbahçe, Emenike ile ikinci golü buldu. Daha sonrası Emre’nin kaçırdığı bir gol var. Bu pozisyonun sonrasında Moussa Sow, Erciyes kalecisi Gökhan’la karşı karşıya üç net gol pozisyonunun değerlendiremedi. Sonrasında da gözyaşlarıyla oyunu terketmek zorunda kaldı. Fener oyunu rahat kazanacağını zannederek maça başladı.
Ama hiç de öyle olmadı. Alper oyunda kaldığı süre içerisinde bir varlık gösteremezken gol atması gereken bir pozisyonu da harcayan oldu. Alper gibi bir futbolcunun bu kadar birden verimsiz kalmasını anlayamadım. Emre Belözoğlu, olağanüstü bir çaba sarfederek oyuna ağırlığını koymaya çalışırken Erciyesspor da akıllara durgunluk verecek pozisyonlar yaratmak için olağanüstü bir mücadele sergiledi.
Bu arada Hikmet Karaman’ın da Erciyesspor’u iyi bir takım havasına soktuğunu hemen belirtelim. Maçın yıldızı olarak Erciyesspor Kalecisi Gökhan’ı gösterebilirim. Çok önemli kurtarışlar yaptı.
Fenerbahçe ise takım olarak gol pozisyonu üretmekte başarılı gözüküyor; fakat attığı gollerden çok ama çok fazlasını da kaçıran oluyor. Fenerbahçe takımı zirvedeki pozisyonu itibariyle biraz stresli gözüktü. Mehmet Topal iyi bir kesici fakat hücum ağırlıklı görüntü vermekte sıkıntı çekiyor. Volkan Demirel ise görevine tam anlamıyla yapan oldu. Onun da meslektaşı Gökhan gibi önemli kurtarışları vardı.
Kısacası Fenerbahçe kendi evinde kazanması gereken maçı çok gol kaçırmasına rağmen aldı. Ligimize farklı bir heyecan yaratan bir Fenerbahçe izlemeye devam ediyoruz.