Bu HDP sadece dindar Kürtlere değil, Kürtlerin bizatihi kendisine zarar... Bu HDP’nin dindar Kürtlerle bir alakası yok elbette. Çünkü bu HDP’nin ideolojik kıblesi farklı. Bu HDP tıpkı CHP gibi din ve diyanetle sorunlu laikçi bir anlayışa sahip. Bu HDP tıpkı CHP gibi Kürtlerin kıblesini değiştirmek için var. Bu HDP’nin bileşenlerine baktığınızda ne kadar din düşmanı varsa onları görürsünüz.
Sosyalist-ateist, marjinal ve sapkın ne kadar güruh varsa bu HDP’nin destekçisi ve işbirlikçisi. Çünkü bir tek bu HDP üzerinden bu toplumun değerlerini temsil eden AK Parti’nin önünün kesilebileceğine inanıyorlar.
Nişantaşı-Cihangir hattındaki bilumum eski Türkiye artıkları, dahası ve en düşündürücüsü Öcalan karşıtı olan bu çevreler bu HDP üzerinden AK Parti’yi siyaseten etkisizleştirebileceğine inanıyorlar. Öyle Kürtseverliklerinden filan değil. Depüdüz çözüm sürecinin mimarı olan Erdoğanfobik oluşlarından dolayı. Öcalan’a da Erdoğan’a güvenip silah bırak çağrısında bulundukları için ateş püskürüyorlar. Ne kadar Erdoğanfobik iseler bir o kadar da Öcalan karşıtıdırlar. Ama gelin görün ki hepsi de bu HDP’yi ve bu HDP’nin malum eşbaşkanını ziyadesiyle seviyor. HDP’nin Pensilvanya aşkına veya Pensilvanya’nın HDP aşkına ise değinmeye gerek yok. Seçim meydanlarında ne CHP HDP’yi eleştiriyor, ne HDP CHP ve MHP’yi... Paralel’in üçgen partileri olarak birbirleriyle yoldaşlık içinde bulunuyorlar.
Başbakanın dediği gibi AK Parti sahada legal ve illegal olmak üzere 6 şer cephesiyle birden savaşıyor adeta. O üç legal parti: CHP, MHP ve HDP. Üç illegal örgüt: Paralel, Kandil ve DHKP-C.
Paralel HDP’yi övdükçe övüyor. DHPK-C HDP’yi desteklediğini açıklıyor. HDP ise bu destek için DHKP-C’ye teşekkür ediyor. Kandil tüm silahlı unsurlarıyla HDP’nin arkasında duruyor. AK Parti eski Türkiye’yi tarihe uğurlamak isterken bu HDP üzerinden eski Türkiye’den en fazla mağdur olan Kürtler eski Türkiye güçlerinin yedeğine düşürülmek isteniyor. Bu HDP eski Türkiye koalisyonunun bir parçası.
Çözüm sürecine bu HDP zinhar inanmadığı gibi Öcalan’ın silah bırakma çağrısına da olumsuz bakıyor. Çünkü bu HDP Kandil’in silahlarını kendi siyasi varlığı için bir sigorta olarak görüyor. O yüzden bu HDP çözüm sürecini sabote etmek isteyenlerin AK Parti’ye karşı konumlandırdığı bir siyasi aparattan öte bir şey değil.
HDP, Kürtler için değil kendisi için istiyor
Bu HDP Kürtler için hiçbir talepte bulunmuyor.
Bu HDP’nin istediği bir tek şey var: Kürtler üzerinde iktidar olmak.
Bu HDP’nin istediği iktidar demokratik yollarla elde edilmiş bir iktidar değil.
Silaha dayalı bir iktidar...
Silah gücüyle Kürtler üzerinde ideolojik hegemonya kurup büyük bir zulüm düzeni inşa etmek istiyorlar.
Kandil’in generalleri devre dışı kalmadıkça...
Eski Türkiye’nin generalleri artık silahlarıyla siyaseti belirleyemiyorlar. Silahla siyasetin dizayn edildiği bir Türkiye yok artık. Ama Kandil’in generalleri o eski Türkiye’nin generallerinin misyonunu sürdürüyorlar. Tıpkı CHP gibi Kürtler için neyin gerekli veya gereksiz olduğuna kendileri karar veriyorlar. Kendilerini Kürtler adına karar mercii olarak görüyorlar.
Kürtlere tıpkı CHP gibi tek parti faşizmini dayatıyorlar. CHP’nin bütün ülke sathındaki tek parti faşizminden yıllar yılı çeken Kürtler tam da AK Parti sayesinde bu faşizmden kurtulmuşken şimdi de Kandil’in ve partisinin faşizmine maruz kalıyorlar.
Bu HDP üzerinden Kürtlere dayatılan tek şey, tek parti faşizmidir.
Kandil’in generallerinin Kürtler için uygun gördükleri tek şey bu...
Bu HDP, dindar Kürtlerin partisi değil
HDP’nin Almanya’da yaşayan Alevici-solcu milletvekili adayı, bir derin Alman devleti projesi olan “Alisiz Alevilik” anlayışını savunuyor. “Aleviliğin Ali ile alakası yok” diyor.
Bir başka Alevici-solcu adayı ise HDP’nin barajı aşması halinde Kılıçdaroğlu’na Başbakanlık yolunun açılacağını söylüyor. Bu HDP’nin eşcinsel adayı ise partisinin eşcinsel evlilikleri savunduğunu söylüyor. Bu HDP’nin seçim beyannamesinde yer alan bu yöndeki ifadeler elbette dindar Kürtlerin gözünden kaçmıyor.
Bu HDP, Kürtlerin CHP’si rolüne soyunarak Kürtleri hem değiştirip dönüştürmek istiyor, hem de Kürtler üzerinde bir zulüm düzeni inşa etmek istiyor. CHP’nin o tek parti faşizmi ve diktatörlüğü HDP üzerinden Kürtlere dayatılmak isteniyor.
Aynı Baasçı anlayış...
Soruyorum: Kürtlere dilediği partiye oy verme özgürlüğünü dahi tanımayan bu HDP’nin CHP’den ne farkı var? Sahiden özgürlükten ve çözümden yana olan Kürtler siyasal tercihlerini bu çerçevede yapmalıdırlar.
Özellikle de dindar Kürtler...