Sezonun en kritik maçlarından biri bu akşam muhteşem bir ambiansta, dolu tribünler önünde oynanacak. Kendi takımını zirvede bırakmış bir teknik adama Fener taraftarının sahip çıkacağını düşünüyorum. 2 kulüp tarafından yapılan talihsiz açıklamaların maça gölge düşürmeyeceği, centilmence bir maç olmasını diliyorum. İsmail hocanın da geçen sene birlikte çalıştığı meslektaşına kendini gösterme çabası da bu maçın farklı bir hikayesi olacaktır.
Fenerbahçe, Kadıköy’de rakibine 16 yıldır kaybetmiyor. Seyircisinin de desteğiyle Fenerbahçe bu maçın favorisi. Fenerbahçe orta sahası ve kollektif futboluyla Trabzonspor’a göre daha konsantre bir takım. Defans Egemen ve Bruno Alves’le birlikte son 6 maçta 1 gol yedi. Özellikle Mehmet Topal ve Alper Potuk, Fenerbahçe’yi ayakta tutan, dinamizm kazandıran oyuncular. Dirk Kuyt’ın tükenmek bilmeyen enerjisi de takım savunmasına büyük katkı yapıyor.
Fenerbahçe bu kritik maçı kazanırsa iki derbi maçı da evinde oynayacak ve büyük bir avantaj elde etmiş olacak.
Trabzonspor’un ise takım savunmasındaki aksaklıkları, orta sahasında kesici bir ön liberonun olmayışı, Bosingwa’nın sakatlanması ve diğer sakatlarla işi zor görünüyor. 16 yıldır deplasmanda maç kazanılamaması ve 3 Temmuz sürecinden sonraki gerginlikler, Trabzonspor’un aleyhine oldu. 4 yılda Kadıköy’de 2 beraberlik ve toplamda atılan 2 gol var. Ancak alınacak 1 puan Fenerbahçe’ye şampiyonluk yarışında darbe vurur ve Beşiktaş ile Galatasaray’a yardımcı olur. Trabzonspor’un daha çok koşması, ilerde top tutması, savunmasında hata yapmaması lazım. Mehmet Ekici, Özer ve Erkan Zengin gibi kaliteli isimler Cardozo’yu pozisyona sokabilirlerse, TT Arena’daki gibi bir sürprize de imza atabilirler.
Bülent Yıldırım’ın yönettiği son 6 Fener-Trabzon maçını Fener’in kazanması ve bu sezon Trabzon’un 4 maçını yönetip, 2 beraberlik alması, camiada handikap yarattı.
Kulüp başkanların açıklamalarıyla gerilen ortamda başka bir hakem yokmuş gibi son 6 müsabakada olduğu gibi aynı hakemin Fener-Trabzon maçına verilmesi çok yanlış.