Fenerbahçe, ligin ikinci yarı itibarisiyle üst üste deplasman mağlubiyetleri alırken, kendi sahasında zar-zor maç kazanan oldu. Elazığ karşısında seyretmiş olduğumuz Fenerbahçe, akıllara durgunluk vericek kötü futbol sergiledi. Halbuki maçın hemen başında oyuna ağırlığını koyarak başlayan Emenike topu iyi kontrol edebilse mutlaka gol yapacağı bir pozisyonu ardından da Cristian’ın kaçırmış olduğu goller vardı.
Elazığsporlu Serdar’ın gollük vuruşunu kaleci Volkan kurtarırken, kale dibinden Kuyt’ın kaçırmış olduğu bir başka pozisyon vardı. Elazığspor, Onur’un güzel golüyle öne geçerken, Mehmet Topal’ın da bu golde hata yaparak, ikramda bulunduğunu belirtmek isterim.
Fenerbahçe futbol adına kendi sahasında da rakip sahasında da hiç de iyi futbol sergilemeyen oldu. Sanki ne yaptığı belirsiz futbolculardan oluşmuş bir şekil içinde sahada görüntü verdi. İkinci yarı kendisine yapılan faulden sonra yerde rakibine vurararak takımını 10 kişi bırakan Cristian’ı anlamış değilim. Maçın genelinde Elazığ, Onur-Serdar-Bilica-Deniz’in öne geçen performansıyla Fener’e karşı üstünlük sağlarken 10 kişi kalmış Fenerbahçe, Mehmet Topal ile 1 gol buldu, ümitlenir oldu.
Fenerbahçe neden bu kadar kötü futbol sergilemeye başladı. Deplasman maçlarında sanki özgüvenini kaybetmiş bir haldeydi. Şampiyonluğun en güçlü adayı Fenerbahçe’nin bu durumda olması hiç de hoş değil. Böyle devam ederse, şampiyonluk yolunda sıkıntılara gireceğini şimdiden belirtmek isterim. Sanki lig bitmişcesine bir futbol sergileyen, yorgun, kazanma adına isteklerini çabuk kaybeden bir Fenerbahçe vardı sahada. Emmanuel Emenike’yi ilerde tek başına bırakan destek vermekten uzak, sadece havadan şişiren toplarla gol beklentileri vardı.
Fenerbahçe, müsabakanın son dakikalarında Mehmet Topal ile kazanmış olduğu golle 1 puan alarak, zirveyi yine götürdü ama oynadığı futbolla sonrasındaki karşılaşmalar için bana çok ümit vermedi.