Birkaç gün içinde iki önemli durum gelişti. İlki, Suriye'nin yeni rejiminin İran'a tazminat davası açması yönündeki hazırlığı, diğeri ise Azerbaycan yolcu uçağının Rus savunma sistemi ile vurulması. Her iki gelişme de ilginç. Her ikisinin de sonunda bir fatura var. Peki bu süreçler nasıl ilerleyecek? Bugün, bu konulara değinmek istiyorum...
YENİ REJİM NE DEDİ?
İran ve yeni Suriye rejimi arasında karşılıklı talep söz konusu aslında. İran, Suriye'deki gelişmelerden Türkiye'yi sorumlu tuttuğu açıklamalarına ek olarak Esed'e verilen askeri destek sebebiyle ödenmeyen 30 milyar dolar alacağının olduğunu belirtti. İran, rejim değişse de Esed ile yapılan antlaşmanın yeni rejimi de bağlayacağı düşüncesinden hareket ediyor. Bu açıklamalar üzerine Suriye Geçici Hükümeti yetkilileri, İran'ın ülkede sebep olduğu hasar nedeniyle tazminat davası açılmasının gündeme alındığını tüm dünyaya duyurdu.
"ON KAT FAZLA"
Yeni yönetim, İran'ın Suriye topraklarında uyguladığı "suç teşkil eden" ve "keyfi olarak icra ettiği" hukuka aykırı girişimleri sebebiyle doğan tahribatın karşılığının 300 milyar dolar olduğunu belirtiyor. Özellikle son olaylarda "parmağının" olduğu düşünülen İran için benzeri durumlar artarsa başka türde tazminatlar da gündeme gelebilir.
TAZMİNAT DAVASI
Bu konuda yetki Birleşmiş Milletler'in en üst yargı organı olan Uluslararası Adalet Divanında. Adını İsrail soykırımında çokça duyduğumuz UAD'ın bu tip konularda karar verme yetkisi var. Mesela yakın zamanda tazminatla ilgili bir karar verdi UAD. Rusya'nın, "Doğu Ukrayna'da terörizmi finanse etmek amacıyla terörle mücadele anlaşmasını ihlal ettiği yönündeki" suçlamaların neredeyse hepsinden "beraat" kararı verirken buna bağlı olan tazminat talebini de reddetti.
ÖRNEKLERİ VAR
Daha önce UAD, Uganda'nın Demokratik Kongo Cumhuriyetine "1998-2003 yıllarında aralarındaki savaşta yaptığı ihlaller nedeniyle" 325 milyon dolar tazminatın 5 yıllık eşit taksitler halinde ödenmesine karar vermişti. Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nin talebi 11 milyar dolardı, bu zarar için! Yine bu konuda bir başka durum ise İran-ABD arasında cereyan etti. ABD, İran'ın, Ekim 1983'te, Lübnan'daki ABD askeri üssüne düzenlenen bombalı saldırının sorumlusu olduğunu öne sürerek, bazı İranlılara ve İran Merkez Bankasına ait mal varlıklarını dondurmuştu. Bu tutarı saldırıda hayatını kaybeden 241 ABD deniz piyadesinin yakınlarına tazminat olarak ödeyeceğini ilan etmişti. UAD bu konuda Merkez Bankası varlıkları için dondurma işlemini hukuka uygun bulurken bazı İran vatandaşlarına ve Merkez Bankası dışında Tahran yönetimine ait bazı mal varlıklarını dondurulmasının bir ihlal olduğuna hükmetti ve tazminat kararı verdi.
AZERBAYCAN UÇAĞI
Gelelim diğer konuya... Birkaç gün önce Rusya tarafından "yanlışlıkla" vurulduğu anlaşılan ve Kazakistan'da düşen uçak kazası sonucunda da tazminat ve ceza dosyaları gündeme gelecektir. Ülkelerin anlaşması halinde sorun doğmayabilir. Nitekim daha önce bunun örneklerini gördük.
KANADA YARGILADI!
Ukrayna Hava Yollarına ait uçak 2020'de Tahran'dan havalandıktan kısa bir süre sonra düşmüştü. Uçakta bulunan 176 kişiden kurtulan olmadı. Ölenlerin 63'ü Kanada vatandaşı idi. İran, önce "uçağın vurulduğunu" kabul etmemişti. Daha sonra ise kabullenerek "insani" hata olduğunu belirtmişti. Hayatını kaybedenlerin her birine 150 bin dolar ödeyeceğini de söyledi. Ancak Kanadalılar bunu kabul etmedi ve yargılama yoluna gittiler. Neticede 6 kişi için açılan davada Ontario Mahkemesi, "100 milyon dolar" tazminata hükmetti.
FAİLLER CEZA ALACAK!
Bir başka olay ise Hollanda'da yaşandı. Ukrayna'nın doğusundan yapılan füze atışı ile Amsterdam'dan Kuala Lumpur'a giden bir yolcu uçağı vurulmuştu. Olayla ilgili ceza davası Hollanda'da görüldü. Biri Ukraynalı, ikisi Rus olan toplam üç kişi ömür boyu hapis cezası aldılar. Mahkeme, uçağın; "Rusya'dan getirilen BUK füzesi ile vurularak düşürülmesi konusunda hiçbir şüphe bulunmadığını" karar altına aldı... Görünen o ki, yeni yüzleşmeler, yeni ve ilginç yargılamalara gebe dünyada!