Çağdaş dinler tarihinde Sabataycılar ya da bizim bildiğimizce Dönmeler gibi bir yapılanma çok az vardır. Sabetaycıların öyküsü Kabala öğretisi doğrultusunda bir Mesih inancı efsanesidir. Önce Kabala nedir, bir göz atmakta yarar var. İslam'daki ebced adlı matematik tabanlı şifreleme düzenine özgü bir mantık Kabala'da da vardır.
İşte beklenen Mesih olduğu öne sürülen Sabatay Sevi 7 Temmuz 1626'da İzmir'de, İspanyol Yahudisi bir ailede dünyaya geldi. Ailesi ticaretle ilgilenirken o, ilahiyat, özellikle de mistik ve esoterik bilimlerle uğraşmayı tercih etti. İlk öğretmeni Haham Isaac d'Alba olmuştu. Kabala'yı bir başına anlamaya başladığında yaşı daha on beşti. Dahası on sekizine bastığında kendine bağlı bir öğrenci gurubu vardı. Ailesi onun salt Kabala mistisizmiyle ilgilenmesinden şikayetçiydi. Biraz da dünya işleriyle ilgilenmesi gerektiğine inanmıştı. Bu yüzden onu evlendirdiler. Ancak hem bedenini hem de ruhunu temiz tutmaya yemin etmiş olan Sevi'nin evliliği çok uzun sürmeyecekti. Boşandıktan hemen sonra ailesi onu yeniden evlendirdi. Ama değişen hiç bir şey olmamıştı. Yeniden boşandı!
Sabatay Sevi, diğer Kabalistlerden farklı olarak, Mesih'in kim olduğunu kavramıştı! Beklenen Mesih kendisiydi! İzmirli Hahambaşı Josef Eskapa, onu dinden afaroz etti.
Geride kendisine inanan bir çok kişi bırakarak 1650 yılında İzmir'den İstanbul'a gitti. İstanbul'da tanıştığı Abraham Yakini adında sahte bir haham onun adına cemaati dolaşıyor ve beklenen Mesih olduğunu anlatıyordu. Sabatay Sevi'den etkilenenlerin sayısı her geçen gün artmaya başlamıştı. İstanbul'daki hahamlar onu tehdit etmeye başlayınca tası tarağı toplayıp Atina'ya gitti.
Zamanla Sevi Hareketi o kadar gelişti, öylesine dört bir yana yayıldı ki, Müslüman Türklerle Hıristiyan Avrupalılar, olanları hayretle izliyordu.
Böylesi bir cüret sadaret makamının da dikkatini çekmişti. Neredeyse bütün Osmanlı mülkünde ondan söz ediliyordu. Sonunda Sevi, Sadaret makamında sorguya alındı.
Her şeyi inkar etti sıradan bir Yahudi olduğunu söyledi. Söylentilerin Yahudierce çıkarıldığını öne sürdü. Kendisini sorguya çeken İstanbul kadısı hak dini İslam'a geçmesini istedi. Bu teklifi hiç düşünmeden kabul etti! Sevi Mehmet Efendi adını alırken karısı da Fatma Hanım oldu. Müritlerinin çoğu da din değiştirdi.
O günden sonra böyle din değiştirenlere DÖNMELER denecekti. Dönmeler din değiştirdi ama fikirleri aynıydı ve hala onun Mesih olduğuna inanıyordu. Bu 30 Eylül 1675 günü, onun ölümüne kadar sürdü.
Bugün Türkiye'de hala Dönmeler olarak bilinen Sevi'nin müritleri var. Ama ne onun öğretileri doğrultusunda yaşıyor ne de ona tapınıyorlar...