Mustafa Denizli’nin Galatasaray’a oynattığı savunma futbolundan sonra Orhan Atik’in hücum futbolunu izliyoruz iki maçtır. Orhan Atik, Mustafa Denizli’nin prensi Donk’u 2 maçtır yedek soyundurup hiç şans verilmeyen Bilal ve Emre Çolak’a forma veriyor artık. Bu Galatasaray’ın daha çok pas yapmasına ve karşı kaleye daha çok gitmesine sebep oluyor elbette.
Riski yok mu? Tabi ki var. Böyle bir merkez orta saha daha fazla pozisyon da veriyor haliyle.
Ama çıkıp da sokakta hangi Sarı-Kırmızılı taraftara sorarsanız sorun Orhan Atik’in oynattığı futbol için daha büyük takım futbolu der hiç şüphesiz. Galatasaray karşılaşmanın hemen başında golü yedi, Visca’nın ayağından. Evet ama çıkartmak için büyük efor sarfetti. Linnes ve Olcan’ın hücuma katkılarına Umut ve Yasin destek olabilse, devre farklı bir skorla sonuçlanırdı.
Ama Denizli sonrası şunu gördük; G.Saray daha fazla pas yapan, daha çok hücumu düşünen bir kimliğe büründü. Aynı zamanda daha fazla pozisyon verdi. İlk 45 dakikada Başakşehir 3 net pozisyon buldu, bunlardan 2’si gol oldu. Mehmet Batdal attığı gol öncesi yüzde 100 pozisyonda topu ağlara gönderemedi. 1 dakika sonra kafayla daha zorunu yaptı. Golde Muslera’nın yokluğunda kaleye geçen Cenk’in de hatası vardı.
İlk yarıda asıl yeri stoper olan Denayer, hatalarıyla saç-baş yoldurunca Orhan Atik 2. yarıya Semih ile başladı.Galatasaray bu yarıda daha da iştahlıydı. Cim-Bom’un isabetli pas oranı yine yüksekti.
Taraftar her paslaşmada önce oley çekti ama yönetimi de istifaya davet etmeyi unutmadı. 54’te Yasin farkı bire indirince Aslan baskıyı daha da arttırdı. 71’de sahnede yine Yasin vardı skoru eşitledi: 2-2.
Galatasaray galibiyeti yakalamak için çabalarken Başakşehir’in yıldızı Visca, Semih, Selçuk ve Linnes’i çalımlayıp Cenk Gönen’i mağlup etti. Son sözü penaltıdan Selçuk İnan söyleyince (3-3) Cim-Bom ligdeki Avrupa şansını sürdürdü.