Şili sertliği ön plana çıkararak Brezilya’yı durdurmaya çalışsa da 10. dakikadan itibaren oyunun kontrolünü Brezilya ele geçirdi. Hulk ve Neymar çok istekli oynayınca bütün hatları ile gol arayan bir Brezilya ortaya çıktı. Baskı 18’inci dakikada Brezilya’yı öne geçirdi. Neymar da dahil, Brezilyalı futbolcular, Şilililer kadar sert oynadılar.
Brezilya’nın baskısına Şili aynı mücadele ile karşılık verdi. Şahsi oynuyor diye eleştirilen Alexis Sanchez morallerin bozulmaya başladığı anda beraberliği sağlayan golü attı.
Her türlü baskıya rağmen Şili ilk yarıda Brezilya ile başa baş mücadele ortaya koydu. İstek, arzu ve coşku ilk yarı boyunca iki takımda da üst düzeyde idi.
Brezilya’nın Neymar ve Hulk ile kontra toplarla gol atmaya çalışıyor görüntüsü; akla “Kontra ile gol aranacaksa o zaman Fred santrfor niye oynar?” sorusunu getiriyor.
İkinci yarının başlarında iki takım da riske girip oynamaya devam etti. Telafisi olmayan maçlar oynandığı için sona yaklaştıkca daha temkinli oyun ortaya çıktı.
Brezilya son 10 dakikada o kadar baskı kurdu ki, Şili pozisyon bulamadı. Buna rağmen Hulk müthiş vuruşlar yapmasına rağmen kaleci Bravo harika kurtarışlarla gole izin vermedi. Uzatma dakikaları Şili’nin maçı penaltılara getirme mücadelesi, Brezilya’nın ise gol atmak için verdiği mücadele ile sona erdi. Son saniyede ise Pinilla ile neredeyse Şili adına tarih yazıyordu.
Dani Alves ve Marcelo her iki kanatta hücuma çok katkı yaptı. Fernandinho orta sahada etkili oldu. Hulk ve Neymar etkili olsa da boş saha bulmakta zorlandı; dolayısıyla Fred’in Brezilya için yanlış bir tercih olduğu görüldü.
Scolari’nin, Brezilya seyircisinin ve “ev sahibi kayırılıyor” baskılarına rağmen hakemler maçı iyi idare etti.
Şili’de kaleci Bravo’ya da hakikaten bravo.