Türkiye Kupası’nı neden Süper Lig takımlarının birçoğu ciddiye almaz, hatta elendikleri zaman sevinirler; bunu anlamak zor değil. Çünkü hemen hemen hiçbir getirisi olmayan bir kupa bu. Kazandığınız zaman Avrupa Ligi’ne gidiyorsunuz, ama o lig de astarı yüzünden pahalı bir lig. Yani harcadığınız para, şampiyon olsanız bile, kazandığınız paradan daha fazla.
TFF eğer Türkiye Kupası’nı cazip bir hale getirmek istiyorsa, alınan puanlara ve galibiyetlere çok daha fazla ödül vermek zorunda. Eğer bir takım finale kadar giderse, 10-15 milyon lira civarında bir para kazanacağını hesaplarsa, kupayı daha fazla ciddiye alır. Şu anda kalan takımlara bakıyorsunuz... Fenerbahçe, Beşiktaş, Trabzonspor, Kasımpaşa gibi takımların olmadığı bir kupayı Galatasaray’ın kazanması hiç de sürpriz olmaz.
Galatasaray, Umut Bulut dışında yedeklerle sahaya çıktı. Ancak sahadaki onbir, gerçekten as takımı aratmayacak kadar hırslı ve inançlı futbol oynadı. Özellikle Riera, “Beni niye gönrderiyorsunuz?” diyordu sanki. Çok güzel oyununu, sol çaprazdan attığı bir golle de süsledi.
Bruma, fiziğini güçlendirdiği an ve maç deneyimi arttıkça, çok iyi bir futbolcu olacak. Dün çok güzel bir gol attı ama bugünkü konumuyla, gerek Avrupa’da gerekse Süper Lig’de Galatasaray’a yararlı olması çok zor.
Amrabat elinden geline yaptıysa da; bavullarını çoktan toplamış. Onun dışında oynayan futbolcular da hangi akla hizmeten Galatasaray’a alındı ve Süper Lig maçlarında kimlere alternatif olabilir diye ne kadar düşünseniz, cevap bulmakta zorlanırsınız.
Gerçekten Galatasaray son 2 yılda müthiş bir transfer zaafiyeti yaşamış. Gerek Fenerbahçe, gerek Beşiktaş hatta Trabzonspor; çok ciddi yerli futbolcular alırken, Galatasaray ancak sıradan diyebileceğiniz topçulara yönelmiş. Yabancılar arasında da Dany ve Amrabat için ödenen paralar resmen sokağa atılmış.
Galatasaray’ın sol bekten açıklara kadar sıkıntıları aynen devam ediyor. Gerek as futbolcular, gerekse yedekler arasında bu yaralara merhem olacak kimse yok.
Ujfalusi’nin gelmesi, Galatasaray için olumlu bir hamle. Yabancı ile Türk futbolcuların kaynaşmalarını sağlayacaktır. Florya’yı derleyip toparlamakta başarılı olacaktır. Özellikle de seyircinin kendisine duyduğu sevgi, takımla tribünleri daha da kaynaştıracaktır.