Dün itibariyle İstanbulluların gerçekten çileden çıktığını söyleyebilirim. İstanbul çok uzun zamandır böylesine kifayetsizlerce yönetilmemişti.
Nasıl büyük büyük vaatlerle iş başına geldiklerini biliyorsunuz. Yapacağız dedikleri hiçbir şeyi yapmadıklarını da İstanbullular artık çok iyi biliyor.
İş başına geldiklerinin üzerinden 3,5 yıl geçti, fakat taş taş üstüne koymadılar.
Ne mi yaptılar?
İşinde gücünde insanları işten attılar.
14 bin İBB personeli sosyal medyalarında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı destekledikleri için işten atıldı. Bunların yerine 40 bin yeni partili işe alındı. İşe alımlar ittifak dağılımına göre CHP, İyi Parti, HDP ve diğerleri şeklinde pay edildi. Bazı dernekler üzerinden PKK'ya yakın isimler İBB'de istihdam edildi. İBB bütçesi altyapı yatırımlarına değil yandaş istihdamına ayrıldı.
Başka ne yaptılar?
Tabii ki temel atmama törenleri yaptılar. İhalesi yapılmış, temeli atılmış ama yapımı için daha çok para gereken işleri temel atmama törenleriyle iptal ettiler. Neymiş efendim, İstanbul'un böyle bir tesise ihtiyacı yokmuş. "Yapraklar bile beni alkışlıyor" diyerek biyolojik arıtma tesisinin yapımını durdurduğunu ilan etti.
Zaten yapımı tamamlanmış Kurbağalıdere ıslah çalışmasını ise kendi yapmış gibi defalarca paylaştı.
Arıtma tesislerini tam randımanlı çalıştırmadıkları için ve yenilerini eklemedikleri için Haliç, İmamoğlu zamanında yeniden kokmaya başladı. Maliyet ve emek isteyen bu işlerle ilgilenmek yerine eşi hanımefendi ile tenis maçı yapmak için Haliç'e yüzen kort inşa ettirdi.
Fotoğraflar ve reklam filmi çekildikten sonra kort kaldırıldı.
Başka neler yaptılar, neler yapmadılar?
"Dünyanın aynı anda en çok metro yapılan kenti."
Bu sloganı herkes Kadir Topbaş zamanından bilir. İstanbul 20 yıl önce tek metro hattı olan bir büyük şehir iken her yıl yeni hatlar eklenmek suretiyle yeraltı ulaşımı hattan entegre bir ulaşım ağına dönüştü. İstanbul gerçekten de aynı anda en fazla metro yapan şehir oldu. Ama bu başarı tabii ki İmamoğlu'nun başarısı değil.
İmamoğlu yapımına başlanmış Sancaktepe-Yenidoğan Metro hattını durdurdu. Tüneli açılmış, durak çıkışı hazır olan metro hattı, yurtdışı kredi başvurusuna müsaade çıkmadığı için İmamoğlu tarafından iptal edildi. Tünelin ağzı kamyonlar dolusu hafriyat dökülerek kapatıldı. Mazeret olarak da Cumhurbaşkanlığından onay çıkmadığı yalanı dolaşıma sokuldu. Oysa metronun ilk başvurusu sırasında da dış borçlanma olmaksızın yapılabilir denilmiş ve bunun üzerine öz kaynakla yapımına başlanmıştı. İBB AK Parti'deyken öz kaynakla yapımı devam eden metro hattı CHP'li İBB döneminde iptal edildi.
Dolmabahçe Levazım Tünelinin akıbeti de aynı oldu. Yapımına başlanmış, yüzde 20'ye yakını yapılmış olan ve İstanbul trafiği için hayati önemdeki bu şehir içi tünel projesi İmamoğlu tarafından ağzı betonla kapatılmak suretiyle iptal edildi. İmamoğlu kameralar karşısında "Günde 40-50 bin araç geçecek diye ben buraya para harcamam" dedi.
Kendi hesabına göre haklı bir tasarruftu. İBB'de, İmamoğlu'ndan sonra yatırım bütçesi aşağı çekildi ve sosyal politikalara ayrılan bütçe yükseltildi. Böylece reklam ve PR çalışmalarına çok daha rahat para harcayabilme imkanına kavuştular. Örneğin bedava süt projesi için dağıttıkları sütten daha fazla parayı işin reklamına ayırabildiler. Vatandaşa süt kuponu vermek suretiyle marketlerden süt almalarını sağlayabilecekken, bu işi için bir sürü araç giydirildi. Bu araçların kiralamasına, benzinine ve "Dağıttığımız sütler Çamlıca Kulesi'ni geçti" reklamlarına, süte harcanandan daha fazla para harcandı.
İstanbullular için toplu taşımayı korku tüneline çeviren beceriksizliklerine ise müstakil bir başlık açmak lazım. Bozulan otobüs haberleri sıradanlaştı. Vatandaşlar artık otobüs itmeyi göze alarak evden çıkıyor. Fakat trafikte alev alan otobüs görüntüleri gerçekten ürkütücü. Durum o kadar vahim bir hal aldı. İETT'nin otobüs filosunun her yıl belli bir miktarının yenilenmesi gerekiyor. Bunu yapmadıkları gibi bakım ihalesini de CHP'li vekilin firmasına vererek tüm İstanbulluların hayatını tehlikeye attılar.
CHP'li İBB yönetimi tam anlamıyla dökülüyor.
Bu arada İBB Başkanı İmamoğlu ne yapıyor? Kendini Cumhurbaşkanlığı seçimine hazırlıyor.
Kariyer yapmanın şartı liyakat olmalı öyle değil mi? Yapmakla görevli olduğunuz işi iyi yapacaksınız ki bu size referans olsun. Ekrem İmamoğlu kötü bir İBB Başkanı. İstanbul'a kar yağar, büyükelçilerle yemeğini iptal etmez, İstanbul'u sel basar tatilinden dönmez. Bir de "Tatil bana yakışıyor" diyerek bizimle dalga geçer.
Ya Bodrum'da veya Fethiye'de yatla açılmıştır ya Palandöken'de kayak yapıyordur beyimiz.
Bu artık şımarıklık.
Ve bu İstanbul bu şımarıklığa tahammül etmek zorunda değil.