Ligde iki yenilgisiz takımın mücadelesi çok zor geçecekti. Galatasaray ilk 10 dakikada Eren’le pozisyon buldu. Gençlerbirliği’ni kendi silahıyla kontra atakla eksik adamla yakaladı. Eren’in başlattığı atak Bruma’nın kafa dokunuşuyla 1-0 öne geçti Sarı-Kırmızılılar. Ligin en az pozisyon veren takımı Gençlebirliği karşısında 3 net pozisyona girmesi Galatasaray’ın hücum kalitesinin ne kadar iyi olduğunun en net kanıtıydı. 2. gole de yaklaştı
Galatasaray. Eren, Bruma’ya “al da at” diye harika bir pas verdi. Bruma, topu Hopf’a nişanlayarak takımını mutlak bir golden etti. İlk 30 dakikada Galatasaray topa daha çok sahip olan, pozisyon ve taktiksel disiplini elden bırakmayan, oyunu kontrol eden, defansif anlamda bloklar ve kaymaları çok iyi yapıp topun arkasına geçen taraftı. Bu Galatasaray’ı çok beğendim. Ancak 30.dakikadan sonra Gençlerbirliği oyundaki dengeyi sağlayıp, rakibinin üzerine giden taraftı. Bu bölümde Josue, Bruma ve Eren ileride top tutamayıp çabuk kaybedince Gençler oyunun hakimi oldu. Bu sezon inisiyatifi elden bırakmayan ve maçların ilk 15 dakikaları gol atabilen bir takım hüviyetine bürünmüş Galatasaray. Eren her geçen gün üstüne koyarak oynuyor. Hem gol tabilirken hem de asist yapması, arkadaşlarına duvar olması onu farklı kılan özellikler.
İkinci yarıda Gençlerbirliği yakaladığı bir çok fırsattan yararlanamadı. Daha doğrusu kaleci Muslera’yı geçemedi. Orta alanı yitiren Galatasaray takım savunmasını da iyi yapamayınca Gençlerbirliği, kaleci Muslera ile mücadele etti. Uruguaylı eldiven, Selçuk Şahin, Aydın ve İrfan Can’ın vuruşlarında 4 net pozisyonda gole izin vermeyerek galibiyette büyük pay sahibi oldu.