Çarşamba akşamı (12 Kasım) Kadıköy’de Brezilya’yı ağırlıyoruz. Pazar gecesi ise (16 Kasım) Kazakistan karşısına bir imkansızı başarmak için çıkacağız.
Önce Brezilya maçından başlayalım.
Brezilya Dünya Kupasını büyük bir hüsran ve hezimetle kapadı ama unutmayalım Brezilya denen takım bugüne kadar tüm dünya kupalarına katılmış bir efsane takım.
Hala çok büyük yıldızları var, Neymar bu takımda oynuyor, Brezilya’yı bir hazırlık maçı için bile olsa Kadıköy’e getirenlere teşekkür ediyorum.
İnşallah Brezilya ile resmi bir maçta da karşı karşıya gelebiliriz.
Brezilya ile resmi bir maçta karşı karşıya gelebilmemiz bizim bir dünya kupasına katılmamıza bağlı.
12 sene önce Japonya’da dünya üçüncüsü olduğumuz kupada Brezilya ile bir kupada, birincisi eleme grubunda, ikincisi ise finallerde olmak üzere iki kez oynamış ve hiç de fena oynamamış idik.
Bugün ise İzlanda’dan üç yedik bakalım meselenin arkası nasıl gelecek?
Pazar 2016 Avrupa Kupası elemelerinde A grubunda Kazakistan karşısına çıkıyoruz.
Aynı gece Çek Cumhuriyeti de İzlanda’yı misafir edecek.
Bu maçın sonucunu da Kazakistan maçı kadar merakla bekleyeceğim.
Kazakistan maçı sonrası yaklaşık beş aylık bir süre sonra 28 Mart gecesi Hollanda’da Hollanda ile oynayacağız.
Kazakistan maçından üç puan çıkaramaz isek Hollanda’daki Hollanda maçı ve arkasından Haziran ayında Kazakistan’da Kazakistan ile oynayacağımız maçlar muhtemelen formalite maçına dönüşecekler.
Temennim ince aritmetik hesapların tutması ve 2016’da Fransa’da olabilmek.
İyi bir futbol seyircisiyim, iyi oynanan her maçı, her kupayı izlemekten keyif alıyorum ama yine de bizim takımın katıldığı kupaları izlemek başka oluyor.
2016’ya katılamaz isek, maalesef ince hesaplara kaldı gibi görünüyor ama çıkmayan candan ümit kesilmez, 2018 Dünya Kupası için hemen çalışmalara başlamak zorundayız.
Dünya kupaları tecrübesi olan çok iyi bir teknik direktör ilk koşul; dünya kupaları tecrübesi olan teknik direktör demek ise maalesef yabancı teknik direktör anlamına geliyor galiba.
İkinci iş ise 2018 çalışmalarında 2015 itibariyle 25 yaşını doldurmuş futbolculardan hemen vazgeçmek.
2016 Fransa’daki kupa için bile hala Emre’nin, Volkan’ın takımda ne işleri var, anlamakta zorlanıyorum; muhtemelen Fatih Terim’in bir bildiği (!) vardır.