Sağlık Bakanlığı çok doğru bir karar aldı. Karar şu, sağlık ve beslenme konusunda ekranda yorum yapanlara sertifika şartı getiriliyor. Yani her isteyen ekranda her istediğini söyleyemeyecek.
Medya bu kararı Canan Karatay önlemi olarak açıkladı ama çok doğru değil bu. Sonuçta gerçek bir tıp doktoru ve profesör unvanı var Canan Karatay’ın sertifika alamaması söz konusu olamaz. Bu uygulama özellikle uydu kanallarında boy gösteren ve tıp doktoru olmayan kişilere yönelik alınmış bir karar.
Tıp doktoru olmadığı halde doktor diye ekranda boy gösteren, başta bitkisel ürünler olmak üzere, tavsiyelerde bulunan ve ürün pazarlayan çok fazla kişi var.
Bu işin bravo kısmı ama bir de yetmez kısmını yazalım...
***
Sarıyer sahilinde bir adam son 3 yıldır insanlara çeşitli sıvılar satıyor. Müşterileri arasında güneş lekesinden muzdarip sosyetik hanımlar da var, çocuğu olması umuduyla şehrin daha az gelişmiş yerlerinden gelenler de...
Haftanın belirli bir günü adam sahildeki kafelerden birine oturuyor, müşteri kabul ediyor.
Ünü internet üzerinden yayılmış konuşmalarından anladığım kadarıyla. Yani sadece ekranlara müdahale etmek yeterli olmayacak.
İnternette basit bir aramayla şifa dağıttığını iddia eden bir sürü insana rastlıyorsunuz.
***
Yetmez kısmına ekranlardan devam edelim. İlaç olmayan, sadece bitki özlü hapları bir sürü derde deva diye pazarlama meselesi yine uydu kanallarda ve radyolarda devam ediyor. Yetmez kısmına bazı sağlık programlarını da eklemek lazım.
Özellikle cerrahi uzmanlık gerektiren alanlarda zaman zaman gereksiz tavsiyeler ya da ücretli isim parlatma vakalarıyla karşılaşıyoruz.
O kadar iş arasında Sağlık Bakanlığı bunlarla nasıl mücadele edebilir sorusu elbette haklıdır.
Burada biraz RTÜK’ün biraz da meslek kuruluşlarının devrede olması lazım.
***
Sağlık Bakanlığı’nın mücadeleyi doğru yerden başlatılıyor.
Gerekirse televizyonların yöneticileri toplanmalı ve işin vicdani boyutları da konuşulmalı.
Zira şifa arayan insanların umutlarını sömürmek, sağlıklarını bozacak tavsiyelerde bulunmak diğer reklam ya da aktif pazarlama kuşaklarına benzemez...