Üsküdar Gülnuş Emetullah Valide Sultan Camii'nin (Yeni Valide Camii) kıblesindeki Uncular Caddesi 18 numaralı kapıda bir küçük levha var.
Bu küçük levhanın işaret ettiği kuruluşun faaliyetlerine baktığımızda sınırları aşan bir kuşatıcılık beliriyor.
Üsküdar'ı İstanbul'u, Türkiye'yi hatta kıtaları aşan bir kuşatıcılık.
Bu kuruluş değişik hizmetlerinin yanı sıra ağırlıklı olarak Türkiye'de yüksek tahsil yapan yabancı uyruklu öğrencilere yoğunlaşmış.
Birleşmiş Milletler gibi her kıtadan her ülkeden bir veya birkaç öğrenciyle karşılaşmanız mümkün burada.
Çoğunluğu Müslüman ülkelerin öğrencileri oluşturuyor ama Güney Amerika'dan Arakan'a kadar diğer ülkelerden gelmiş öğrencilerle de karşılaşabiliyorsunuz.
Üstelik farklı din mensupları da var.
Branş, cinsiyet, milliyet, aidiyet, ülke, coğrafya sınırı yok!
Evet, çoğunluğu Müslüman öğrenciler oluşturuyor ama aralarında Hristiyan da var Budist de!
Öğrencilerin aklımda kalan memleketleri şöyle: Afganistan, Somali, Fildişi, Madagaskar, Venezüella, Kolombiya, Kırgızistan, Özbekistan, Tacikistan, Hindistan, Pakistan, Bangladeş, İran, Kosova, Fas, Mısır, Filistin, Ürdün, Sirilanka!
Ülkemizdeki dindar kesime höyküren sekülerler gelsin de hoşgörü nedir burada görsün!
Kurucularının tamamı dindarlardan oluşan bu kuruluşun uzak ülkelerden gelmiş gayr-i Müslimlere bile nasıl kucak açtığını görsün de biraz insanlık öğrensin.
Kuruluşun başında Süleymaniye Kütüphanesi eski müdürü Emir Eş Bey var.
Pandemiye kadar öğrencilerin barınmasına da katkıda bulunan kuruluş, pandemiyle birlikte öğrencileri yurtlara yerleştirip, yurt ücretlerine mali destek sağlamak, piyasada cari her nevi saptırıcı olumsuz yönelişlere karşı uyarıcı/eğitici bilgilendirmeler yapmak gibi farklı hizmetler veriyor.
Mesela burs sistemi bildiğinizden çok farklı. Açıktan burs ödemesi yapılmıyor ve sabit bir meblağ yok. Her ay üniversite hatta liseli öğrencilerin katılabileceği bir kompozisyon yarışması açıyor ve başarılı olanlara derecelerine göre nakdi ödeme yapıyor.
Böylece de gençlerin düşüncelerini yazılı ve sözlü olarak ifade etmelerini teşvik ederek sosyal açıdan gelişmelerine katkı sağlamış oluyor.
Bir takım sportif faaliyetin yanı sıra, bizim geleneksel sanat çalışmalarımıza da öğrencileri teşvik ediyor ve başarılı öğrenciler arasından bir grup seçip Türkiye'yi tanıtacak seyahatler/kamplar düzenliyor.
Ramazan'da sıcak ortamlarda öğrencilerin birbiriyle kaynaşabilecekleri iftar ve benzer programlar düzenliyor.
Geçen sene Çamlıca'da bir salonda bayramlaşmaya davet ettiklerinde gördüğüm manzara karşısında büyük şaşkınlık yaşamıştım.
O küçük levhanın arkasındaki büyük fotoğrafı görünce nutkum tutuldu.
Gerçekten Birleşmiş Milletlerin öğrenci temsilcileri gibi bir toplantıydı. Herkesin bayramlaşma yerine mahalli kıyafetleriyle gelmesi için mesaj atmışlar.
Dünyanın özeti karşımızda duruyordu.
Herkes kendi ülkesine ait bir şiir, ilahi, fıkra benzeri konuşmalar yaptı ama görmeye değerdi.
Hele iki Kırgız gencin Manas Destanı'nı seslendirmesi müthişti.
Son derece doğal bir programdı. Gelen öğrencilere kitap broşür dergi gibi kültürel hediyeler verilmişti.
Bu gençlerin bir özelliği de Anadolu irfanının yaşayan bir temsilcisi olan Emir Eş beyin eğitiminden geçtikleri için, son derece kibar, nazik ve saygılı olmalarıdır.
'İnsana yatırım' yapılıyordu. Bu da, işin tabiatı gereği çok süre, çok para istiyordu. Çok da fire verebiliyordu. Yaptıkları iş iğneyle kuyu kazmak gibi sabır istiyordu.
Geçenlerde bu kuruluşu ziyarete gittiğimde baktım Venezüellalı Samuel oruç tutuyor. 'Müslüman mı oldu?' dedim. Hayır dediler. Arkadaşlarına saygı için o da yemiyor içmiyor!
Bizim sözde Müslümanların sokaklarda açıktan yiyip içmelerini hatırladım, duygulandım.
Bahsettiğim kuruluş FÜTÜVVET Eğitim-Tesanüd ve Araştırma VAKFI.
Örnek bir hizmete imza atan vakfı ve başta Emir Eş olmak üzere emeği geçenleri kutluyorum.
Tanışmak, ziyaret etmek ve yardımcı olmak isteyenler, vakfın internet sitesindeki iletişim bilgilerini inceleyebilirler. (www.futuvvetvakfi.org)
Allah güç kuvvet versin, yardımcıları olsun, sayılarını artırsın.