Beşiktaş’ın resmi listesinde 30 futbolcu görünüyor. 5’inin yalnızca adı geçiyor... 3.kaleci Emre Metin ve Tanju, Atınç, Mertcan, Burak hiç oynatılmadılar!
Sekizi, Emre Özkan, Mehmet Akgün, J.Escude, Hasan Türk, Erkan Kaş, Kadir Arı, Muhammed Demirci, Mehmet Akyüz. Ancak ‘zorunlulukta’ görev verilenlerdi. 9 maç sahaya çıkanı bile oldu, ama ortalama görev süreleri 34 dakikayı geçmedi! Bu dakikaları sağlayan da ZTK’da zayıf rakiplerle oynanan maçlar...
Sakat İsmail hiç yoktu, Mustafa 2 maçta 116 dakika vardı, sakatlandı.
Listedeki 15 oyuncu aslında yok! Geriye 14 maç oynama barajını geçmiş, 13 oyuncu kalıyor...
14 barajını Fernandes’in maç sayısına göre seçtim. Oynanan tüm maçların üçte ikisi ediyor aynı zamanda.
17 Süper Lig, üçü alt küme takımlarıyla 4 ZTK maçı oynadı Beşiktaş. Alt küme rakiplerini yenerken, hatta onlara gol atarken bile zorlandı... Zira 8’li grupta saydığım ikinci adamları ile sahadaydı. Ofspor maçını Fernandes ve Almeida’yı ikinci yarıda sokarak kurtardı Aybaba.
Sözün özü şu... Beşiktaş’ın yükünü “McGregor 15, Cenk 6, Hilbert 19, İ.Toraman 18, Sivok 17, Ersan 13, Uğur 19, Holosko 18, Necip 19, Veli 19, Oğuzhan 15, Fernandes 14, Olcay 20, Almeida17 maçta oynayarak taşıdı...
Bu 14 kişiye, sakatlık ya da ceza nedeniyle olmadıklarında Batuhan (15 maç 11’i SL ort.24’/4’ü ZTK ort.44’), Emre ( 4 maç, 3’ü ZTK), Erkan (6 SL ort.13’/,3 ZTK ort.77’), Hasan (7 SL ort.18’/2 ZTK) katıldılar!
Genel kadronun ilk grubunun içine bu yıl eklenen oyuncular: McGregor, Uğur, Oğuzhan, Olcay ve ikinci gruptan Batuhan, Emre, Erkan ve Hasan...
Transferlerine ödenen 5 milyon avro bile değil! Para, alınandan çok iş yapmayanları çok göndermeye harcandı!
Kulüp, Başkan Fikret Orman’ın dediği gibi öncelikle ekonomisiyle zedelenen itibarını kurtarmak zorundaydı. Bunun sporsal bir bedeli de olacaktı elbet.
Ama olmadı!
ZTK’dan elenişi bir bedel gibi de görebiliriz. Ancak eldeki kadronun yeterlik durumuna ve kulübün borç yüküne baktığınızda, kısacası fotoğrafın tümünü gördüğünüzde bir bedel ödense bile, durumun ucuz atlatılmak üzere olunduğunu da görmek gerek.
Hem kasa toparlandı, hem takım... Hem taraftardaki endişeler azaldı... Zorluk içinde elde edilen sonuç bir kenetlenme getirdi. Hem de yarışta nasıl koşulması gerektiğini yakaladı Beşiktaş.
Sorumsuzca çok para harcamanın değil, parayı ‘yerine’ harcamanın önemini gördü.
Bir de şu tarafı var:
Mevcut kadro 17 maçı daha böyle taşır mı?
Biraz zor taşır.
Beşiktaş kendisinin belki on katı yatırım yapan Fenerbahçe’den önde, lider G.Saray’dan 3 puan geride bitirdi ilk yarıyı. Bu iyi bir örnekleme... Ancak örneği Antalya, Eskişehir gibi az para ile iyi yarış çıkaran takımları da içine alarak oluşturmalı.
Şu aşamada yönetime bir ‘yaratıcılık’ gerekiyor. Kaynak bulmalılar ve onu hızla ihtiyaca uygun yatırıma dönüştürmeliler.