Tarafsız bir sporsever için keyifli ama taraf olan için zor bitecek doksan dakika seyredildi. Bu doksan dakikanın ilk yarısı tamamen Fenerbahçe baskısıyla geçti. İki takımın da kalecisi çok başarılı bir karşılaşma oynadılar. Yüzde yüz gollük pozisyonlara geçit vermediler. Her iki file bekçisini de kutlamak gerek.
Trabzonspor ilk yarıda genel olarak baskı görmesine rağmen ara sıra yaptığı kontra ile iki defa gole yaklaştı.
Yusuf Erdoğan sol bekte kayboldu. Dolayısıyla önünde oynayan Erkan Zengin de faydalı olamadı.
Orta sahayı kazanamayan Trabzonspor’un oyunda hakim olması imkansız gözüktü. Teknik Direktör Ersun Yanal oyuncu değişikliği ile Yusuf’u sağ tarafa İshak’ı sol beke almakla hiç olmazsa bir şey yapmaya çalıştı. Bu değişiklik ilk dakikalarda tuttu.
Özer ve Mehmet Ekici kalitelerini ortaya koyamayınca sadece savunma mücadelesi yapılmak zorunda kalındı.
İkinci yarı daha tempolu başladı. Yusuf, Mehmet Ekici ve Özer daha atak oynayınca Fenerbahçe yine sinirlendi ama gel gör ki bu defa Trabzonspor’un savunması bozuldu. Kaleci Hakan inanılmaz kurtarışlarla arkadaşlarını moral olarak uzun süre sırtında taşıdı.
Cardozo uzun süre yalnız kaldı. 75’inci dakikada Yatabare ile çift forvete dönüldü.
Bak Ersun Yanal... Yusuf’tan sol bek olmaz; inat ediyorsun. Yusuf’tan sol beki bırak; sol açıkta bile fazla yararlanamazsın. Onun yeri sağ açıktır.
Trabzonspor rakibinin her futbolcusuna önlem almaz. Birazda rakiplerin sana önlem alacağını düşünmelisin.
Caner ve Gökhan hücuma iyi destek veriyorlar. Bunu cümle alem biliyor ama arkalarında da boşluk bırakıyorlar. Bu boşluklardan yararlanmak adına bir şeyler yapmalıydın.
Sahanın yıldızı kaleci Hakan oldu.
Dolayısıyla bir takımın kalecisi sahanın yıldızı ise; takımın oynadığı futbolu artık söylemeye gerek kalmıyor.
Maç öncesinde başkan tarafından hakemle ilgili yapılan açıklamalar gereksizdi. Durduk yere ortamı germeye ne gerek vardı? Dua edelim maçta gerginlik yaşanmadı.