ABD’de arada sırada halka sorulur: Ne dersiniz, dünya ile uğraşmayı bırakıp kendi işimize mi baksak?
ABD’nin küresel olarak etliye sütlüye karışmayıp kendi işine bakması, ardından da kendi içine kapanması, geçmişte yaşandı. ABD siyasetinde ve kamuoyunda her zaman -Bizim derdimiz bize yeter- görüşü var oldu. Ancak 2. Dünya Savaşı’ndan sonra içe kapanmanın mümkün olmadığı görüşü ağır bastı, sonra da Kore’den Vietnam’a, oradan Afganistan’a, Irak’a bir dizi açık savaş ya da soğuk, örtülü operasyon, açık diplomasi vs.
ABD’de Pew araştırma kuruluşunun son anketinde, 50 yıldır ilk kez -Evet biz işimize bakalım, diğer ülkeler kendi aralarında sorunlarını çözsünler- görüşü yüzde 50’yi aşıp çoğunluğa geçti. Yüzde 52 -Evet, kendi işimize bakalım- diyor. 10 yıl önce bu soruya -Evet- diyenler yüzde 30’du. -Olmaz, böyle devam edelim- diyenler ise yüzde 38.
Son 10 yılda Afganistan, Irak iki büyük savaş ve etkileri hâlâ süren ekonomik kriz oldu... Ekonomi hâlâ zorda. Düşük büyüme, işsizlik, iş güvencesinin azalması, konut sektörünün ayağa kalkamaması, genel iyimserliği gölgeliyor. İşsizliğin azalması, iş aramaktan vazgeçenler yüzünden. Bölgesel olarak ekonominin tırmandığı yerler var. Örneğin enerji üreten, kayadan petrol gaz çıkaran bölgelerde ya da teknoloji üreten, tüketicinin talebi olan malları -otomobil- üreten bölgelerde durum iyi. Ancak genele yayılan ekonomik düzelme yok.
Aynı ankette halkın yüzde 70’i ABD’nin dünyada saygı görmediğini ve yüzde 53, ABD’nin dünyada eskisi gibi önemli olmadığını düşünüyor.
Anket Amerikalılar’ın kafasının karışık olduğunu da gösteriyor. Çünkü buraya dek -Tamam içeri kapanalım- diye giderken -Dünyada nasıl liderlik yapalım- sorusuna yüzde 72 -Başkalarıyla sorumluluk paylaşarak, onlar ne kadar yapıyorsa biz de o kadar yapalım- diyor. Diğer sorulara dayanarak buna da -Ne liderliği kardeşim?- denebilirdi. Gerçi -Tek başımıza liderlik yapalım- diyen kesim 1993’ten beri hep yüzde 10-12 arasında kalmış. Yani -diğerleriyle paylaşarak liderlik- kavramı son 10 yıldır popüler, ancak uygulamada -tek başına liderlik- olayına dönüşüyordu. Halen yüzde 77 -dış politika konularında önemli müttefiklerle danışalım- diyor ama danışma dereceleri farklı.
Başkalarıyla görüş ve sorumluluk paylaşıp, gerekirse tek başına harekete geçme- olayının pek işlemediği en son Suriye’de görüldü. Ankette Suriye’yi de sormuşlar: Halkın yüzde 57’si Başkan Obama’nın Suriye’ye ilişkin söylem ve icraatını beğenmemiş... Bu arada dış politikadan anlayan, bu konuda yazıp çizen elit çevrede -Suriye’de olan biten ABD’yi zayıflattı, Rusya’yı güçlendirdi- diye düşünenlerin oranı yüzde 70’in üzerinde.
Yani Amerikan halkı dış dünyanın dertleri konusunda sıkılmaya başlamış: Bizim dertlere bakın- diyor. Öte yanda halkın üçte ikisi, ticaret ve ekonomik ilişkilerle dünya ile küresel temasın artmasından yana. Bu teması isteyen şirketler ve bireyler ticaretin ihracat kısmını daha çok seviyorlar, başka pazarlara gitmekten memnunlar, ama başkası ABD’ye gelince hoşlanmıyorlar.
Amerikan halkı Çin’in yükselişinden rahatsız. Çin ile ABD artan oranda sürtüşmeye başladı. Asıl, ABD koruması altındaki Japonya ile Çin birtakım kayalıkların egemenliği için sürtüşüyorlar. Muhtemel senaryolar arasında Japonya’daki milliyetçi hükümetin Çin ile kapışması ihtimali de var.
Ankette ABD halkının yüzde 60’ı İran’a nükleer konuda güvenmiyor. Başkan Obama da İran ile nihai anlaşma ihtimalinin yüzde 50 olduğunu söyledi... Amerikalı siyasetçiler anketleri severler, halkın nabzını bu şekilde tuttuklarına inanırlar. Normalde yasama meclisi Kongre’nin halkın isteklerini yansıttığı düşünülür ama Kongre’nin halk gözünde inanılır-güvenilirlik oranı yüzde 10’un da altında. O yüzden anketler daha önemli.
ABD Başkanlık seçimi Kasım 2016’da. Ancak kampanya 2014 Kasım’ındaki ara seçimle başlayacak. ABD seçmeni dış dünyaya iyi gözle bakmıyor, daha ihtiyatlı. Üstelik seçmen çoğunluğu başkanın mevcut dış politikasını desteklemiyor. Başkan artık daha ince hesap yapmak ve -Dünyadaki bu iş içeride seçmene ve bizim oylara nasıl yansır- diye düşünmek zorunda. ABD seçmenine cazip gelmeyen iş, proje ve planlara artık Beyaz Saray da uzak durmak zorunda.
twitter.com/selimatalayny