Gala gecesinde ‘Bordo Bereliler Suriye’ filmini izledikten sonra, çıkışta, ‘Ne düşünüyorsun’ sorularının ortasında buldum kendimi. Bazı seyircilerin kafası karışmıştı.
Kafa karışıklığının sebebi, 15 Temmuz darbe girişiminin üzerinden yıl bile geçmeden, FETÖ içerikli bir filmin çekilmesi değil, asıl sebep; filmi çeken ekibin (Yönetmen, sanat yönetmeni vs.) daha önce STV dizilerinde (Hem de Şefkat Tepe, Nizama Adanmış Ruhlar, Küçük Kıyamet gibi misyon dizilerinde) görev almış olmasıydı.
***
Film bugün gösterime girdi. Peki kafa karışıklığına mahal verecek unsurlar var mı? Bu soruya cevabım şöyle: ‘Bardağın ne tarafından bakıldığına bağlı.’
Zira, Bordo Bereliler’i konu alan ve çok ses getiren ‘Dağ 2’yi izleyen bir seyirci, Bordo Bereliler Suriye için ‘güzel film’ yorumunu yaparken, filmi (girişte bahsettiğim nedenden dolayı) biraz daha ‘hassasiyetle’ izlediğini bildiğim bir başka seyirci ‘Abi burada gizli mesajlar var’ diyordu.
Peki, şimdi işin içinden nasıl çıkılacak?
***
Bir hafta öncesine gidelim...
Filmin basın bülteni ilk elime ulaştığında pek anlam veremediğim bir ifadeyle karşılaştım. Filmin konusuna vakıf olmamızı da sağlayacağı için aynen aktarıyorum: ‘İlham kaynağı birkaç yıl önce bir bordo bereli timin Suriye’de bir göreve gidip görev esnasında bir arkadaşlarının ağır yaralanması bir arkadaşlarının esir alınmasını anlatıyor. Bu gerçek bir hikaye. Onlar arkadaşlarını kurtarmak için Suriye’ye geri gitmek istiyor. Komutanları izin vermiyor. Üstlerinin emrini dinlemiyorlar aslında emre itaatsizlik vatana ihanettir. Bordo berelilerimiz vatana ihanet suçunu göze alarak terör örgütünün elindeki arkadaşlarını telsizlerini kapatıp kurtarmaya gidiyor.’
Böylesine özensiz hazırlanmış, bozuk ifadelerle dolu bültendeki problemli dil, Türkçe anlatım sorunlarının ötesinde bir şey…
‘Üstlerinin emrini dinlemiyorlar, aslında emre itaatsizlik vatana ihanettir. Bordo berelilerimiz vatana ihanet suçunu göze alarak…’
Bu dile benzer yaklaşımlar, yakın zamanda bazı tartışmalı TV dizilerinde de mevcuttu. O yüzden, böyle bir tanıtım metnini kaleme alabilmiş ekibin filmi de tartışmaya açık olacaktır. ‘Hain bildiğimiz bazıları aslında…’ diye başlayan cümle... Ne demek?
Gelelim filme…
Hemen söyleyeyim; Bordo Bereliler Suriye, vasat bir film. İyi çalışılmamış bir senaryo, klişe anlatımlar (dağda çatışma esnasında yere düşen bir asker görüntüsüne, İstanbul’daki evde düşüp parçalanan limonata bardağını bindirmek...), yer yer hamasete kaçan üslup (şimdiki gençler ve Facebook göndermeleri), devam sorunları, çok da parlak olmayan oyunculuklar, dramatik duyguyu artırmak için abanılan müzik vs…
Sinema dili açısından sorunlu bir filmde geçen diyaloglar ise ‘hassas seyirci’yi kuşku sınırına getirebilir. Şöyle bir durum var filmde: FETÖ’cü olduğu açığa çıkan kripto bir Albay, (Ki Bordo Bereli timi sınır ötesi bir harekatta ateşe süren Albay’dır bu) Türkiye’den kaçıp Suriye’de işbirliği halinde olduğu terörist lideri Ebu Salim’e sığınıyor. Ebu Salim, hain Albay’a ‘15 Temmuz başarısız darbe girişiminden önce bize vaat ettiğiniz topraklar ne olacak’ diye soruyor. Hain Albay da (Fetullah Gülen’i kasdederek) ‘Muhterem yaşadıkça verilen sözler yerine getirilecektir’ diyor.
Gerçi bunu diyen Albay filmin sonunda Bordo Bereliler tarafından öldürülüyor ancak yine de tersten bir okumayla söz konusu diyalog yanlış yerlere çekilmeye müsait. Hele hele, tehlikenin yüzde yüz bertaraf edilmediği, devlet içinde FETÖ ile mücadelenin devam ettiği bir ortamda…
Elbette bu, başlı başına 15 Temmuz, ya da TSK içinde asker kıyafeti giymiş FETÖ’cü teröristler üzerine bir film değil. Bordo Bereli timin, operasyon esnasında Suriye’de esir kalan arkadaşlarını kurtarma mücadelesi… Bu operasyon vesilesiyledir ki kripto bir hainin kendi pisliklerini temizlemek için Bordo Berelileri Suriye’de ateşe sürdüğünü anlıyoruz.
Son bir not: Türk sineması bu film sayesinde iki yeni yapımcı ile daha tanışmış oldu: Ali Ertem ve Erdoğan Yaprak…
Film hakkında en iyi kararı verecek olansa seyirci olacak.