Televizyonculukta canlı yayın araçlarını kullanmak tekrar aklımıza geldi. Bu aralar Star Gazetesi ve 24 Tv’nin binası önünde durmadan çeşitli kanalların canlı yayın araçları var. Çarşamba günü Star Medya Grup Başkanı Mustafa Karaalioğlu, Haberturk yayınına katıldı.
Geçen Perşembe günü de Star Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Yusuf Ziya Cömert, A Haber’in yayın konuğuydu. Söyledikleri önemsenen yöneticiler ve yazarlara sahip olmak iyidir ama televizyonculuk açısından daha önemli bir noktanın altını çizmek gerek.
***
Özellikle gündüz saatlerinde bir programa konuk olmak demek, geldin, gittin, bekledin, trafik çektin, en aşağı 3-4 saatini alıyor. Bir sürü insan da gün içerisindeki koşuşturmada televizyonlara bu zamanı ayırmıyor.İlk yıllarda canlı yayın araçlarını çok kullanıyorduk sonra konuk illa stüdyoda olsun ısrarı başladı.Tamam stüdyoda olan bir konuk dış bağlantıdaki konuktan daha çok reyting alma şansına sahiptir ama bu her zaman geçerli olmaz.
Özellikle siyasi analizler söz konusu olduğunda seyirci seyretmek istediği insanların stüdyoda mı yoksa dışarıda mı olduğunu değil, verdiği bilgiyi, yaptığı analizi önemser. Canlı yayın araçlarını hatırlamamızın sebebi de bu oldu aslında, ekranı iyi konuklara açmanın tek yoluydu bu.
***
Stüdyo dışı yayın farkında olmadan bir başka gelişmenin de yolunu açtı. Programlarda soru soranlar daha net ve kısa sorular sormaya alıştılar.Hatta belirli konularda daha ısrarcı bir tavra girenleri de var.
Ne komik değil mi birden fazla faydayı arka arkaya sıralamamızı sağladı canlı yayın araçları. Tekniğin yayına endirekt etkisi mi desek buna acaba?
***
Bir not daha daha, Didem Yılmaz Arslan Haberturk yayınında Mustafa Karaalioğlu’nu konuk ederken önceden fazlasıyla çalışmış.Konu değişirken spotlar da o kadar hızlı değişti ki, önceden çalışılmış olduğu gayet net anlaşıldı.
Aslında yayın açısından da iyi oldu. Bir detayın daha altını çizeyim. İyi konuk bulduğunda önceden konuşulmuş başlıklar dışında “sizi bulmuşken” diye sorma adeti de sanırım canlı yayın araçlarıyla hayatımıza dönecek.