Daima uyanık olmak lazım, zinde olmak lazım, teyakkuzda olmak lazım falan filan da, endişe ve korkuyu meslek edinmeyelim arkadaşlar.
“İktidarda 30 Mart’ı göremeyecek” dediler, bize de “Acaba?” dedirttiler, ama Recep Tayyip Erdoğan 30 Mart’ı da 10 Ağustos’u da onlara göstere göstere gördü ve devletin zirvesine oturdu işte.
Uluslararası emperyalist sistemin temeline dinamit hüviyetindeki Ahmet Davutoğlu da başbakan oldu mu? Oldu.
Şöyle geniş bir oh çekelim hele, cân-ı gönülden bir şükredelim; sonrası -evveli gibi- Allah Kerîm.
Kutlamamızı tamamladıktan sonra işimize bakalım, ama ödümüz koparak değil.
Ellerimizi neşeyle ovuşturarak “Eveeet, sırada ne var?” diyelim.
HSYK filan mı var?
Varsa var!
Nedir o “Şimdi ayvayı yedik” havaları!
“Dananın kuyruğu asıl şimdi kopacak” paniği!
Ne dana kuyrukları kopardık bu yolda; sıradaki geksin, hodri meydan!
27 Nisan darbesini, 367 zımbırtısınını, AK Parti’ye kapatma davasını, 17 ve 25 Aralık taarruzlarını Rahmân ve Rahîm Allah’ın inayetiyle boşa çıkardık da, bdeşinci kolun yüksek yargıdaki son çırpınışlarıyla mı baş edemeyeceğiz?
O zamanlar da “Şimdi bittik işte”, “Asıl şimdi bittik”, “Bu sefer kesin bittik” deyip duruyordu bazı arkadaşlar; “Bittik” dedikleri her yerde “Yettim” diyen Rabbimizin açtığı esenlik kapılarını hatırlamıyorlar mı?
Niyetimizi halis tutar ve davamızda sebat edersek, “Dönemin HSYK”sını konuşacağımız günler yakındır inşaallah.
Biraz didişme-midişme olacak tabii.
Olsun.
Devrim atmosferinde kalmamıza yardım eder, iyidir.
Misal:
Ben, Fethullah Gülen’in ülkemiz ve bütün İslam dünyası için fevkalade tehlikeli bir adam olduğunu düşünüyor ve kendisine karşı sürekli mücadeleyi vazife addediyorum.
Bu mücadelede rehavete kapıldığım, hatta mücadeleyi tamamen ihmal ettiğim zamanlar da oluyor.
Neyse ki Fethullah Gülen beni zırt pırt mahkemeye veriyor da hemen titreyip kendime geliyorum.
Dikensiz gül bahçesi bize yakışmaz.
Afro-Amerikalı Müslüman devrimci ağabeyim Doruba Bin Vahad’ın şu sözü tam bizim hareketimize göere:
“Var olmak için mücadele etmek bize yakışmaz. Bize yakışan, mücadele etmek için var olmaktır.”
Hakikatin üstünü örtenlere karşı, Hak yolunda millet için mücadeleye aşk ve şevkle devam!
İlle de aşkla, şevkle!
Ve ille de şükürle!
Okunup üflenmiş bir hareketiz tabir caizse; dara düştüğümüz yerlerde ne sürpriz kapılar açtı Rabbimiz.
Elhamdülillah.
Yine açacak inşaallah, göreceksiniz.