Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Batı ülkesine ilk ikili ziyaretini Almanya’ya yaptı. Alman mevkidaşı Frank Walter Steinmeier bu daveti yaparken ‘akşam yemeğinde daha uzun konuşalım’ da dedi, ancak Çavuşoğlu’nun ABD’de Dışişleri Bakanı John Kerry’le yapacağı güvenlik toplantısı nedeniyle bu gerçekleşmedi.
Ziyaretin gündemini ve Türkiye gündemindeki dış politika konularını Berlin yolunda konuşma fırsatı bulduk.
Çavuşoğlu, önce ajandasındaki gündem maddelerini sıraladı:
Merkel gelebilir: Ziyaretleri daha sıklaştıracağız, düzeyi de yükselecek. Başbakan Angela Merkel’in Türkiye’yi ziyareti olabilir.
- Ekonomik olarak en büyük partnerimiz Almanya. Ancak 25 milyar dolara 15 milyar dolar gibi bir dengesizlik var, bunu Türkiye lehine arttırmalıyız.
İstihbaratçılar dinlemeleri görüştü: Almanya istihbarat servisinin Türkiye’yi dinlediğine ilişkin iddiaları bakan düzeyinde ele alınmış oluyor. Merkel ‘bize güvenin’ sözü vermişti. İstihbarat başkanlarımız telefonla ilk görüşmelerini yaptı, yüz yüze görüşme konusunda mutabakata vardı. Zamanını kendileri belirleyecek.
Alman bakan camiye gidecek: Alman Anayasayı Koruma Dairesi (NSU) elemanlarının karıştığı Türk cinayetleri ve camilere yapılan sabotajlar, kundaklamaları da bir başka önemli konumuz. Bunu İçişleri Bakanı Thomas De Maizier ile de konuşacağım. Kendisi de kundaklanan bir Türk camiini ziyaret edecek.
- 1915 olaylarının yüzüncü yılı nedeniyle Ermeni iddialarına bazı yerel yönetimlerin destek verdiğini üzülerek görüyoruz. Bu doğru bir yaklaşım değil ve ilişkilere hizmet etmiyor.
Almanya AB sözünü tutmalı: AB sürecine Almanya maalesef istediğimiz desteği vermiyor. Merkel sürecin hızlandırılması gerektiğini söylemişti ama adım atılmadı. Sürecin hızlandırılmasını, fasılların açılmasının önündeki siyasi engellerin kaldırılmasını istiyoruz.
- Kıbrıs konusunda da Türk tarafının iradesi belli. Ancak Rum tarafında bir karışıklık var. Çözüm konusunda Rumların ve Yunanistan’ın teşvik edilmesi gerekiyor.
Alman silahları PKK’ya gitmesin: PKK için Avrupa’da ‘terör listesinden çıkarılsın’ kampanyası açılmak istendi, ancak Almanya buna destek vermedi. Bu sevindirici. Ancak Almanya’nın Kuzey Irak’a silah yardımı düşüncesi hassasiyet istiyor. PKK da bir terör örgütü ve bu silahların PKK’nın eline geçme ihtimali endişe veriyor. IŞİD’in elindeki ABD silahlarının nereden geldiğini hatırlayın...
- Ayrıca Almanya’nın DHKPC terör örgütüne yönelik hassasiyeti de sürmeli.
IŞİD’e yeni uyandılar: Elbette IŞİD... Türkiye IŞİD ve diğer terör örgütleri konusunda yıllardır uyarılarını yaptı, Irak ve Suriye’de teröre zemin hazırlayan nedenleri anlattı, müttefiklerimiz yeni uyandı.
- Yabancı savaşçılar sorunu Türkiye’nin yarattığı bir sorun değil. Biz 6 bin kişiye giriş yasağı koymuşuz, bin kişiyi de sınırdışı etmişiz. Ancak son birkaç aydır AB ülkeleri ve ABD bizimle Türkiye üzerinden Suriye’ye geçebilecek kişilerle ilgili istihbarat vermeye başladı.
- Türkiye’nin örgüte yönelik tavrı ve çözüm önerisi belli. İşin insani boyutu da dahil, Suriye ve Irak konuları bir bütün olarak değerlendirilmeli. Suriyeliler Suriye toprakları içinde güvenli bir şekilde yaşayabilmeli. Uçuşa yasak güvenli bölge oluşturulmalı. Bunu Türkiye tek başına yapamaz. Türkiye zaten yapacağını yapıyor. 1 milyon 200 bin Suriyeliyi misafir ediyoruz. Toplam 4 milyar dolar harcadık, dünyadan bize gelen yardım 150 milyon doları ancak buldu.
ABD-Alman medyasının operasyonu: Türkiye’ye yönelik bir algı operasyonu var. ABD medyası bunun öncülüğünü yapıyor, normal zamanlarda asla birbirine yakın politika izlemeyen Almanya gazeteleri de hedef Türkiye olunca ortak hareket ediyor. İngiltere ve Fransa’da da bazı gazeteler bunlara katılıyor. IŞİD’den petrol alıyormuşuz, yardım ediyormuşuz. Bunların nasıl yalan olduklarını onlar da biliyor.
Hacıbayram haberi Türk gazetesinde: NY Times’in Hacıbayram Camii çevresinden IŞİD’in militan topladığı haberine bakın. Cumhurbaşkanı ve Başbakan’ın Cuma namazı çıkışı çekilen fotoğrafıyla verilmiş. Tepkimiz üzerine tekzip etmek zorunda kaldılar.
- Ancak bu başka bir işbirliğini de gösteriyor. Türkiye’de bir gazete (Todays Zaman) iki gün önce aynı şekilde bir haber yaptı, aynı fotoğrafı kullandı. Sonra NY Times’te bu haber... Paralel Yapı ile bu algı operasyonları arasındaki ilişkiyi göstermiyor mu? Yakın işbirliği olduğu kesin.
Gülen’i Kerry ile görüşeceğim: Gülen’in iadesi konusunda MİT ve CIA’in ortak çalışacağını başkanlar açıklamıştı. ABD ziyaretinde Kerry ile bu konuyu da konuşacağım.
İsrail normalleşme istiyorsa saldırmasın: İsrail’le normalleşmeye yaklaştıkça İsrail bir sorun çıkarıyor, süreç kesiliyor. Şeyh Yasin’in öldürülmesi, Gazze saldırıları, Mavi Marmara, yeniden Gazze saldırıları... İsrail normalleşme, barış istemiyor. Mavi Marmara’dan sonra özür dilendi, tazminat ve ablukanın kaldırılması konularında bir noktaya gelindi, ardından İsrail Gazze’ye saldırdı. Bugün sağlanan ateşkes kalıcı olursa süreç yeniden başlar ve normalleşmeye doğru gider. Bizim İsrail’le bir sorunumuz yok. Yeter ki onlar biryerlere saldırmaktan vazgeçsinler.