Yıllar önce Deniz Baykal Bey’le Ankara'da hemen her hafta RV Restoranda buluşup "hal ve gidiş" sohbetleri yapardık. Sağlığında da rahmetli Bülent Ecevit'in OR-AN Sitesindeki evine giderdik, "kesinlikle yazılmaması kaydıyla" o anlatır biz dinlerdik. Türkçeyi çok güzel konuşan rahmetli Bülent Bey, bize CHP'nin evrilmeyip devrildiğini gördüğünü ve buna engel olamayacağını anladığı için istifa ettiğini ardından da DSP'yi kurduğunu anlatırdı örnekler vererek, ayrıntılara girerek:
"Her taraf buz gibi, kar, çamur.. Bizim genel merkez 20-30 milletvekiline, eşleriyle birlikte, görgü ve bilgi artırımı için Güney Amerika gezisi düzenliyor. Neredeyse 1 milyon dolarlık gezi masraflarını da Genel Merkez karşılayacak! Yahu Güney Amerika'dan hangi görgü hangi bilgi??
"Rio'da, Copa Cabana plajında yan gelip yatacaklar sonra da bilgimiz, görgümüz arttı diye salınacaklar ortalıkta.. Bu saçma sapan önerilerine kaşı çıktı diye rahmetli Turan Güneş'in üzerine yürümüşler!.. Bu ve bunun gibi nedenlerden ötürü istifa etim CHP Genel Başkanlığından..."
Doğru daha başka birçok nedeni de vardı istifa etmesinin ama onları anlatmak bana düşmez. CHP'ye tarihinde ilk belki de son kez genel seçim kazandıran Bülent Bey, alın atınızı verin tımarımı diyerek ardına bile bakmadan çekti gitti. Aynı Bülent Bey, evinin mutfağındaki yuvarlak masanın çevresinde eşi ve güvendiği bir kaç kişiyle oturup DSP'yi kurdu ve iktidara taşıdı. Ecevit'ten sonra CHP bir daha kendine gelemedi; festivaller, eğlentiler, saz ve caz diye diye belediyeleri yönetiyor gibi yaptılar. Bakalım bu kez farklı olacak mı?
Bu gün sağ olsaydı Bülent Bey bıyık altınan güler; üç büyük kentin belediye başkanlarına bakar, "CHP hiç değişmiyor saz-caz-festival..." der miydi acaba?. Rahmet istedi.. Nurlar içinde yat, Anamın sınıf arkadaşı babamın can dostu "Kara Bülent" Amca...
Keşke sağ olsaydın sana parti içi ERDEMLİ muhalefetin nasıl yapılacağını öğrensinler diye parti kurma hevesine kapılmış iki vatandaşı yollardık.. Her şeylerini borçlu oldukları bir adamı sırtından bıkçaklamanın ne mene bir kaltabanlık olduğunu ve de ahde vefanın anlamını anlatırdın onlara ... En azından!
Nurlar içinde yat..