İki Ginseng kökü tipi yaygın olarak bulunuyor. Güneş altında kurutulan kökler ‘Beyaz Ginseng’, buharla pişirildikten sonra kurutulan kökler ise ‘Kırmızı Ginseng’ olarak adlandırılıyor.
Ginseng Uzakdoğu tababetinde beş bin yıldır kullanılan değerli bir bitki. Ginseng kökünün insan sağlığındaki önemi ve hastalıkların tedavisindeki etkinliği üzerinde yayımlanmış binlerce araştırma var. Zengin etki çeşitliliği nedeniyle Ginseng ‘Bitkiler Âleminin İmparatoru’ olarak kabul edilir. Yüksek maddi değeri nedeniyle de maalesef tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de etkisiz-sahte ürünler bol miktarda pazarlanıyor. Geçenlerde büyük marketlerden birinde rafta Ginseng kapsülün (50 kapsül) 15 lira etiketini görünce inanamadım. Odunu toz edip kapsüle koysanız ancak bu fiyata satılır. Bu bakımdan gerçek Ginseng kökü ya da özütünü taşıyan ürünlerin kullanılması çok önemli. Temel olarak ticarette başlıca iki Ginseng kökü tipi yaygın olarak bulunuyor. Güneş altında kurutulan kökler ‘Beyaz Ginseng’; buharla pişirildikten sonra kurutulan kökler ‘Kırmızı Ginseng’ olarak adlandırılıyor. Buhar uygulaması sırasında köklerin içerisinde meydana gelen bazı değişiklikler nedeniyle kırmızı Ginseng’in etkisi diğerinden farklılık gösteriyor.
Yeni yayımlanan bir araştırma sonuçları akciğer kanseri (küçük hücreli olmayan) tedavisi gören hastalarda kırmızı ginsengin önemli katkıları bulunabileceğini ortaya koyuyor. Akciğer kanseri tanısı olan 60 hasta iki gruba ayrılarak bir gruba sadece kemoterapi (26 hasta), diğer gruba ise (34hasta) 60 gün boyunca kemoterapi ile birlikte kırmızı ginseng (KGK) kapsülü (günde 3 gram kırmızı ginseng özütü) veriliyor. KGK uygulaması kemoterapi uygulanmasından yedi gün önce başlatılıyor. (Kemoterapide 60 gün boyunca her üç haftada bir gemsitabin+sisplatin uygulanıyor) Başlangıçta ve süre sonunda yapılan ölçümler değerlendiriliyor.
Sonuçta KGK+kemoterapi uygulamasının hastalarda kemoterapiye bağlı psikolojik ve fiziksel şikayetleri önemli ölçüde giderdiği; yorgunluk, anksiyete, bulantı, kusma, kan tablosu (trombositopeni, lökositopeni), nörolojik vb. şikayetleri belirgin bir şekilde giderirken hastaların yaşam kalitesini artırdığı gözlemlenmiş. Diğer taraftan, kemoterapi alan grup ile kemoterapi+KGK verilen grup arasında bazı kanser belirteçlerinin (CEA, CYFRA21-1, NSE) seviyeleri arasında belirgin bir farklılık tespit edilmemiştir. Bunun yorumu, KGK’nın kanser kemoterapisi ilacının etkinliği üzerinde herhangi bir olumsuz etkisi bulunmadığını, yani kemoterapi uygulaması ile birlikte güvenle kullanılabileceğini gösteriyor.
Dikkat edilmesi gereken husus; doğru ve kaliteli ürün. Ayrıca araştırmada kök özütü çok yüksek miktarda (3 gram) kullanılmış. Kök özütü ile kök tozunun etkisi ve kullanım miktarı farklıdır.