Türk Silahlı Kuvvetleri ve Emniyet Teşkilatı terörle mücadele sınavında büyük başarıya imza attı; atıyor.
Dünyanın hiçbir ordusu ya da polis teşkilatı yoktur ki terörist unsurlarla bu denli etkin mücadele edebilsin.
Sur’da, Nusaybin’de, Cizre’de, İdil’de velhasıl tüm şehir merkezlerinde verilen mücadele bu anlamda tarihe geçti.
Teröristlere karşı mümkün olduğunca etkin, sivil vatandaşa karşı mümkün olduğunca müşfikler.
Koordinasyon üst düzeyde. Asker ile polis amansız mücadelede omuz omuza… Hatta örneklerini gördük, birlikte gazi oldular, birlikte şehit!
PKK terör örgütünün hendek kazarak… Evlerin duvarlarını kırıp birbirine bağlayarak, yeraltına tüneller kazarak…
Her yere bubi tuzağı kurarak, hatta zaman zaman canlı kalkan kullanarak girişti terör ve tedhiş hareketi, nihayetinde onlar açısında büyük bir hezimet ile sona ermek üzere.
Artık eski Türkiye yok
Dün Diyarbakır Sur’dan çok önemli bir görüntü yansıdı kameralara. Bültenlerde izlemiş olmalısınız. Köşeye sıkıştırılan teröristler “teslim ol” çağrısına olumlu karşılık verince asker, 3 PKK’lıyı teslim aldı.
Birkaç dakika önce ellerinde silahı olan teröristlere anladıkları dilden karşılık verilirken, silahlarını bırakıp teslim olduklarında “Gençler artık, devletin güvencesi altındasınız. Size hiç kimse zarar vermeyecek” dendi.
Gerçekten de artık eski Türkiye yok!
12 Eylül döneminin Diyarbakır Askeri Cezaevi yok! Annesi ile Kürtçe konuştuğu için falakaya yatırılan mahkum… İnsan pisliği yedirilen Kürt yok!
Meşru otorite olarak elinde silah bulunduracaklar belli. Onun dışında eline silahı alan, çukur kazan, hendek kazan o çukura gömülmeyi hak edendir.
Buna mukabil aidiyet duygusunu kaybetmemiş, lakin Kürt kimliğini öne çıkarmış insanların bu büyük milletin bir parçası olduğu gerçeğini de unutmamak gerekiyor.
Bir büyük bütünün parçalarıyız ancak!
Bu noktada bakın iki çok önemli gösterge birbirimize olan sadakatimizin testi olmuştur; son dönemde.
Bunlardan ilki, terörle mücadele kapsamında sokağa çıkma yasağı uygulanan şehir ve ilçelerde milletin bu yasağa olağan üstü ihtimamla uymasıdır. Kürtler büyük bir sınav vermiştir!
Diğeri, onca şehidimize rağmen… Ay yıldızlı bayrağa sarılıp memleketlerine gönderilen yiğit askerler, polisler toprağa veriliyorken… Anadolu insanın top yekun Kürtleri hedef almadan acısını yüreğine gömmesidir. Türkler büyük bir sınav vermiştir!
Sokağa çıkma yasağına uyarak bölgedeki Kürtler, birlikte yaşama arzusunu pekiştirmiştir. Ve devlete aidiyet duygularının güçlü olduğunu göstermiştir.
Aynı şekilde, her bir şehidini toprağa veren Anadolu insanı Türkler, Kürtleri ötekileştirmeyerek birlikte yaşama arzusunu güçlü tutmuştur.
O halde, son günlerde terör örgütü elebaşlarının “Baharda Kürt baharı başlayacak” türünden provokasyon kokan açıklamaları “yıkılmadık ayaktayız” demeye çalışan, eşkıya tayfasının hezeyanlarıdır. Yoksa cümle alem duydu sizin telsiz konuşmalarınızdaki perişanlığınızı…
Mart’ta, Nisan’da, Mayıs’ta Allah’ın izni ile bu millet yine durduğu yerde duracaktır ve terör unsurları arkalarında bir halk desteğinin olmadığını bir kez daha görecektir!
Kamu düzeninin tesisi, sadece Türklere değil Kürtlere de lazım.
Öyle değil mi?
Erbakan: Siz kimsiniz
27 Şubat merhum Necmettin Erbakan’ın ölüm yıldönümü. Onu rahmetle anarken, yıllar önce partisinin grup toplantısında ne söylemiş hatırlatmak istedim.
Diyor ki Erbakan, “Siz kimsiniz, biz 1000 yıllık Sultan Fatih’in torunlarıyız. Kimsiniz siz? Kimsiniz? Topunuz geldi 1000 yıl karşımıza. Öylesine kükreyeceğiz ki Allah’ın izniyle.”
1000 yılın şafağında, bugünlerde “Siz kimsiniz” sorusunu sormak çok daha anlamlı değil mi?